Parti binasında gündeme ilişkin bir değerlendirmede bulunan Cıdık, gücün hukukunu değil hukukun üstünlüğünün esas alınmasını istediklerini belirterek, “Kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir politikanın benimsenmesini istiyoruz. Tüketim değil, üretim ekonomi politikasına ihtiyacımız var. Tayinlerde liyakat muhakkak gözetilmelidir. İhalelerde şeffaflık olmalı” ifadelerini kullandı.

“AK PARTİ’NİN UYGULAMALARI GÜNCELLENMELİ”

Ülkede adalet, ekonomi, sağlık, eğitim ve dış politikanın problemli olduğunu kaydeden Cıdık, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“Daha buna birçok problem eklenir. Bunca problem içinde işi gücü bırakıp güncelleme işine girdik. Çok teferruatına girmek istemiyorum ancak Müslüman inanır ve bilir ki, İslam’ın ve Kur’an-ı Kerim’in doğru anlaşılmasına ihtiyaç var. Bunu herkes böyle bilmelidir. Bu sebeple herkes ayağa kalktı. Konu tavzif edildi. Tefrit edilmeye çalışıldı. ‘Zaman değişmesi ile hükümler değişebilir’ düsturuna sığınıldı. Açık söylüyorum; Türkiye’de güncellenmesi gereken bir şey varsa o da özellikle AK Parti’nin bizatihi politikalarının ve uygulamalarının güncellenmesine ihtiyaç var. Zira İslam adil olmayı emreder; ama bugün adalet yok. Bunun güncellenmesine ihtiyaç var. İslam işi ehline vermeyi ve liyakati emreder. Ama bugün adam kayırma ve iltimas zirveye çıkmış durumda. Bunun güncellenmesine ihtiyaç var. İslam yolsuzluğu, israfı yasaklar. Ama bugün her ikisi de almış başını gidiyor. Bu uygulamaların mutlaka güncellenmesine ihtiyaç var.”

“FABRİKALARI KAPATIRSANIZ GÖÇ ARTAR”

“Şeker fabrikalarının kapatılması halinde ülkedeki iç göçün daha çok artacaktır, “TÜİK’in yaptığı tespite göre, bir yılda 2 milyon 619 bin 403 kişi doğduğu toprakları terk ederek farklı şehirlere göç etmek zorunda kalmış. 15 milyon nüfusa sahip İstanbul’da, İstanbul doğumlu olanların sayısı 6,5 milyon. Bunlar 2016 yılı rakamları. 2017 açıklandığında eminiz ki daha fazla çıkacak. Bunları neden dile getiriyoruz. Bu göç neyden kaynaklanıyor? Şimdi hükümete soruyorum. Şeker fabrikalarını satıyorsunuz. Fabrikalar satılınca ne yapacak bu insanlar. Fabrikalarda çalışanlar, pancarla uğraşan bu insanlar kendi çalıştıkları fabrikalarını terk edip batı ilerine göç edecek. İlla bir şey güncellenecekse özelleştirme ve tarım politikalarının hepsinden önemlisi yönetim politikalarının güncellenmesi lazım.”

“ÖZELLEŞTİRMEDE BİR KOMEDİ VAR”

“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde Tarım Bakanı’nın açıklamasını da değerlendirmek istiyorum, “Hükümetin tarımı ilgilendiren konularda her adımı tarıma bir darbe oluyor. Tütün, fındığa darbeler vuruldu. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde de tam bir komedi durum var. Tarım Bakanlığı diyor ki, ‘ben şeker fabrikalarına talibim’. Sen kimsin devletin bir parçası değil misin? Bu nasıl bir iştir. Bu el ‘ben satarım’ bu el diyor ki, ‘ben satın alacağım’. Allah akıl fikir versin gerçekten.”

“BİR İTTİFAK VAR AMA İÇİNDE NE VAR BİLİNMİYOR”

“İttifaklar daha seçim yok iken ülkenin gündemine getiriliyor. Bir plan var. Biz bunu seçime müdahale planı olarak görüyoruz. Bu milletin oyunu çalmak manasını gelir. Eğer böyle gerçekleşirse biz endişeliyiz. Hükümet bu endişemizi dikkat etmese bir gün ayağına dolanır. Bir ittifak var ancak bu ittifakta nelerin yapılacağı bilinmiyor. Tarımda neler yapılacak, dış politikada ihtilaflar nasıl çözülecek. Eğitimi nasıl düze çıkaracak. Bir sürü problem var. Bunlardan hiçbir tanesi konuşulmuyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle ittifak görüşmesi yok.” (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim