Merter Kocatüfek “Dile getirilen ifadelere bakıldığında AKP Hükümeti taşeron şirketler aracılığıyla işçi çalıştırmadan vazgeçmemektedir. Yani taşerondan vazgeçilmemektedir. 1 Kasım 2015 tarihinden sonra işe girenler açısından taşeron çalıştırma aynen devam ettirilecektir. İşçilerin güvencesizliğe mahkûm edildiği, sosyal haklarının budandığı, çalışma koşullarının kötüleştiği bir sistem olan taşeron çalıştırmanın derhal ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Yapılan açıklamada çok sayıda kişi tarafından gözden kaçırılan bir diğer önemli nokta da şudur: kadro kavramıyla aslında bilinen anlamıyla güvenceli işin kastedilmemektedir. Davutoğlu 22 Mart’ta yaptığı açıklamada “Söz konusu çalışanlarımız, “özel sözleşmeli” olarak aldıkları ücretle beraber çalıştıkları yerlerde çalışmaya devam edecekler” demiştir. Benzer biçimde Maliye Bakanı Ağbal da taşeron firmada çalışan işçilerin, kamuda "özel sözleşmeli personel" statüsünde istihdam edileceklerini bildirmiştir. “Özel sözleşmeli personel”, sözleşmesi üç yılda bir yenilenecek olan personeldir ve bu haliyle tam bir iş güvencesi sağlamamaktadır” dedi.
Özel istihdam bürolarının yaygınlaştırılması yoluyla esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini norm haline getiren, başta kadın emekçiler olmak üzere tüm çalışanları güvencesiz işlere mahkum eden AKP Hükümeti’nin kamudaki mevcut tüm taşeron işçilere güvenceli iş ve geniş sosyal haklar sağlayacağı yönünde beklenti yaratmanın, güvencesiz çalıştırılan emekçilerin insanca çalışma ve yaşam koşulları sağlanması yönündeki taleplerini istismar etmek anlamına geldiğini anlatan Kocatüfek, “Ayrımsız biçimde güvenceli iş ve güvenceli gelecek kamu hizmeti sunan tüm emekçilerin hakkıdır ve bu hak, kadro adı altında yeniden sözleşmeli/güvencesiz çalışma dayatılarak daha fazla görmezden gelinemez” şeklinde açıklamada bulundu.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim