Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun milyonlarca memur ve emeklinin umutla beklediği, 2020-2021 yıllarını içeren maaş ve özlük haklarına ilişkin kararını verdiğini hatırlatan Selim Aydın, kararın kamu çalışanlarında büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Verilen maaş artışının yetersizliğini eleştiren Selim Aydın, kamu çalışanlarının yeni bir ekonomik cendere içerisine sokulduğunu kaydetti.

Kanunun yürürlüğe girdiği 2012 yılından beri memur ve emeklinin sorununu çözecek nitelikte olmadığı yönündeki uyarılarının bir kere daha ortaya çıktığını, çoğunluğu atanmışlardan oluşan Hakem Kurulu’nun objektif karar veremeyeceği kaygılarının boşuna olmadığının görüldüğünü belirten Aydın, konuyla ilgili şunları söyledi:

“ATANAN KURUL BEKLENENİ YAPTI”

“Nitekim bugün verilen kararla Hakem Kurulu hükümetin teklifini onaylamış oldu. Buna göre, memur ve emeklilere 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam yapılması kesinleşti. Hükümetin atadığı kurulun üyelerin hükümet teklifi dışında karar alamayacağı en başından beri belliydi. Bu kararla beraber en düşük memur maaşına 120 TL ortalama memur maaşına 160 TL’lik bir artışla altı ayı geçirmek zorunda kalacak olan kamu görevlileri yeni bir ekonomik cendereye sokulmuş oldu. Kurulun kararı ekonomik gerçeklerle karşılaştırıldığında süreci sulandıran yetkili konfederasyon kamuoyu vicdanında sorgulanacaktır.

“MEMURUN UMUDU 2021 YILINA KALDI”

Zaten memurlar, emekliler ve aileleriyle birlikte sayıları 20 milyona ulaşan bir kesimin geleceğini belirleyen bu önemli sürecin, bir fazla üyeyle dahi yetkili olmuş konfederasyon başkanının iki dudağı arasına terk edilmesi başlı başına bir garabet unsuruydu. Biz, 1 Ağustos’tan beri toplu sözleşme görüşmelerinin tek bir yetkili temsilcinin keyfiyetiyle yürütülmesinin doğru olmadığını, memuru ilgilendiren hayati konuların dahi masada pazarlığa açılmadığını ifade ettik ve gerekli uyarılarımızı yaptık.

Milyonlarca çalışanımız sözleşmelilere kadro, 3600 ek gösterge, vergi dilimlerinin adil bir biçimde düzenlenmesi, yardımcı hizmetlilerin sorunlarının çözümü, mülakat uygulamasından vazgeçilerek liyakat ilkesine göre hareket edilmesi, emeklilerin maaşlarının yükseltilmesi gibi hayati konuların dahi tartışılmadığı bir toplu sözleşme sürecine tanıklık etti. Haliyle havanda su dövmekten başka bir işe yaramayanlar, iki yılda bir gelen bu ve benzeri sorunların tartışılarak bir sonuca bağlanması fırsatını tepmiş oldu.

Bütün bu olumsuzluklar yanında hizmet kollarına ilişkin taleplerin de aynı dönemde gündeme getirilme zorunluluğu, toplu pazarlıkların içinden çıkılamaz bir hale gelmesine ve tam bir keşmekeşe dönmesine yol açtı. Bir tarafta yetkili konfederasyon ve sendikaların basiretsizliği ve iş bilmezliği diğer tarafta Kanunun eksik ve yanlış hükümleriyle birleşince bundan önceki 4 dönemde olduğu gibi beşinci toplu sözleşme dönemi de büyük bir fiyasko ile sonuçlandı. 20 milyon vatandaşlarımızın umutları, 2021 yılına ertelendi. Zaten tartışmalı olan Hakem Kurulu, bu kararla daha da tartışmalı hale geldi”

Aydın, kurulun hükümet ağırlıklı yapısıyla sendikaların beklentilerine uygun bir karar veremeyeceğini belirterek toplu sözleşme sürecinin katılımcı ve sonuç alıcı bir noktaya taşınması ve itiraz mekanizmasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

(Volkan SINAYUÇ)

Editör: TE Bilisim