Günümüzde arkeolojinin insanlığın geçmişini daha iyi anlayabilmek için yeni yaklaşımlar geliştirdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Önder İpek, zaman içinde arkeolojiye bakış açısının değiştiğini, günümüzde arkeolojinin insanlığın geçmişini daha iyi anlayabilmek için yeni yaklaşımlar geliştirdiğini ifade etti.

Mevcut olan arkeolojik kaynakların korunmasına yönelik bir ihtiyacın duyulması ve koruma politikalarının sadece arkeologlar tarafından uygulanamayacağı öngörüsü üzerine kültürel mirasın korunması için toplumsal desteğin sağlanması gerekliliğinin anlaşıldığını ifade eden İpek, “Toplum Arkeolojisi geçtiğimiz otuz sene boyunca arkeoloji pratiği içerisinde farklı bir disiplin olarak oldukça yol almıştır. Dünyada, özellikle de İngiltere’de bu disipline kazılardan daha çok önem veriliyor olsa da, Ülkemiz ’de bu alan henüz çok yenidir.

Toplum Arkeolojisi kültürel mirasın temel bir yapı taşı olup, arkeolojisi ve arkeolog ile yerel ve ulusal toplum arasında bir köprü görevi gördüğü için koruma politikalarının da vazgeçilmez bir unsurudur” dedi. Müzelerin görevinin toplamak, korumak, sergilemek ve eğitmekle sınırlı olmadığını, müzelerin yeni işlevinin toplum kalkınması olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Önder İpek, “Sonuç olarak toplumsal arkeolojinin önceliği insandır ve bunu kültürel mirasın korunması takip etmekle birlikte toplumsal arkeoloji aynı zamanda bir iletişim aracıdır. Toplumsal arkeoloji ve kültürel miras gibi alanların geliştirilmesinin birçok faydası vardır.

Bunlardan en önemlisi, yerel halkların bugünü ve geçmişi arasında bir bağ kurmasında, sürdürülebilir bir toplum yaratmada ve kültürel miras yönetiminde, somut ve soyut kültürel mirasın korunmasında müzelerin dolayısıyla müze eğitimlerinin önemi büyüktür” dedi. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim