Türkiye’nin uzun zamandır yaşam hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri yok sayan, hukuku askıya alan, muhalif her sesi susturmayı ve sindirmeyi arzulayan, her türlü demokratik hak arayışını şiddetle bastıran bir akılla yönetildiğini ifade eden Veldet, bu aklın sadece ve sadece kendi siyasi çıkarlarını ve ihtiyaçlarını gözettiğini, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirerek, milliyetçiliği körükleyerek ve dini duyguları sömürerek hiçbir sınır tanımadan yoluna devam etmeyi arzuladığını vurguladı.
Böylesi bir siyasal iklimde adalet düşüncesinin sadece yargı kararlarının ucu hükümete dokunduğunda hatırlandığını anlatan Veldet, “Çok istisnai de olsa bu durumlarda da bir solukta mahkemelerin bağımsız olmadığı, yargının yeniden yapılandırılması gerektiği yine hükümet tarafından dile getirilmektedir. Halbuki AKP, yıllardır öteki ilan ettiklerine ya da muhaliflerine karşı yargıyı adeta sopa olarak kullanmaktan geri durmamıştır” dedi.
Hukuksuz ve adaletsizlik üstüne bina edilmek istenen baskı ve zor rejimi ile milletvekilinden belediye başkanına, gazetecisinden, KHK’larla sorgusuz sualsiz işten atılan yüz bini aşkın kamu emekçisine, grevi yasaklanan işçisine kadar toplumun tüm kesimlerinin sindirilmek istendiğine dikkat çeken Nevzat Veldet, “Bu kapsamda son olarak CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu “MİT Tırları” haberi gerekçe gösterilerek tutuklanmıştır. Bunun üzerine 15 Haziran’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımı ile Ankara’dan İstanbul’a başlatılan ve bugün 16. ününe giren “Adalet Yürüyüşü” en başından beri konfederasyonumuz tarafından desteklenmiştir.
Dünden bugüne, toplumun adalet, hukuk, demokrasi, hak ve özgürlüklerini savunan tüm kesimleriyle dayanışma ve ortak mücadeleden yana tutum olan konfederasyonumuz ve bağlı işkolu sendikalarımızın MYK üyeleriyle, CHP’nin başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne katılım sağlamıştır.
Aynı zamanda, tüm illerde şubeler platformlarımız basın açıklaması ve yürüyüş etkinlikleri gerçekleştirmektedir.
Bizler biliyoruz ki adalet sadece mahkemelerin soğuk salonlarında değil yaşamın her alanında hükmünü yitirmiştir. Ancak bu durum bizleri umutsuzluğa değil, aksine daha kararlı ve güçlü bir mücadele örgütlemeye sevk etmelidir. Bu nedenle toplumun yarısını nefessiz bırakan bu siyasi iklimi değiştirebilecek, bu baskılar karşısında çıkış kapısı aralayabilecek her demokratik eylemin hayati önemde olduğunu belirtmek isteriz.
Kamu Emekçileri Konfederasyonu olarak CHP’nin başlatmış olduğu “Adalet Yürüyüşü’nün” önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu yürüyüşün herkes için adalet talebi etrafında vücut bulması ve bu olumsuz gidişata güçlü bir dur ihtiranın verilebilmesi için yürüyüşü desteklediğimizin bilinmesini istiyoruz! Herkes için adalet talep ediyoruz!” dedi.
