Olay, geçen yıl Ağustos ayında kent merkezinde bulunan Ulu Cami'nin avlusunda meydana geldi. Mol, öğle namazını kılmak için camiye gelen ve avludaki şadırvanda abdest alan kayınbiraderi Ramazan Güllü’yü tabancayla ensesine 2 el ateş ederek öldürdü. Bir kişinin de yaralanmasına neden olan şüpheli, polis tarafından olayın ardından 14 gün sonra yakalandı.

Çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklanan Üzeyir Mol hakkında, “Tasarlayarak Kasten Adam Öldürmek” suçundan dava açıldı. Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşması, dün gerçekleştirildi. Duruşmaya, tutuklu sanık Üzeyir Mol’un yanı sıra Ramazan Güllü’nün eşi Neslihan Güllü ile yakınları da katıldı.

Duruşmada son kez savunma yapması için söz verilen sanık Mol, olaydan duyduğu pişmanlığı dile getirerek, “Ben olayı tasarlamadım. Eğer tasarlayarak gerçekleştirecek olsaydım yurt dışında yada tenha bir yerde bu olayı gerçekleştirirdim. Keşke hiç yaşanmasaydı, pişmanım” dedi.

Kayınbiraderiyle yaşadığı sıkıntıları da anlatan Üzeyir Mol, “Ben İtalya’ya giderek burada eski araba alım satım işiyle uğraşmaya başladım. 2012 yılında da kayınbiraderimi yanıma aldım. Onu işlerime ortak ettim. 2 yıl boyunca birlikte çalıştık. Bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadık. Son dönemlerde hesaplarda açıklar vardı. Hatta birlikte yaptığımız işleri başkalarına verdiğini duydum. Bir süre sesimi çıkarmadım. Başka sorunlar da ortaya çıkmıştı. Sonra ortaklığımız bitti. Çok zarara uğramıştım iflasın eşiğine gelmiştim. Olayın olduğu gün emlakçıda işim vardı. İşlerimi hallettim. Kayınbiraderim ile gerek yurt dışında gerekse yurt içinde pek çok sorun yaşadığımız için cinayeti işlediğim gün Ramazan Güllü, oturmuş şadırvanda abdest alıyordu. Kendisini gördüm. Daha önce yaşanan olaylardan dolayı bir anda gözüm döndü, ne olduğunu ben de anlayamadım. Nereye ateş ettim kime ateş ettim bilmiyorum. Böyle bir olayı yapmak istemezdim. Halen olanlara anlam veremiyorum. Daha önce herhangi bir plan da yapmadım” diye konuştu.

Sanığın avukatı Derya Öztekin ise müvekkilinin olayı tasarlayarak yapmadığını belirterek, “Ortada bir tasarlama yoktur. Şikayetçi taraf özellikle müvekkilimin fazla ceza alması için tasarlamadan bahsetmektedir. Ancak bu beyanlar dosyanın geneli ile çelişmektedir. Olay anlık gelişti. Müvekkil olayın bu şekilde sonuçlanmaması için bir çok girişimde bulunmuştur ancak başarıya ulaşamamıştır. Kendisi olaydan sonra silahı da kolluk kuvvetlerine teslim etmiştir. Tahrik altında adam öldürmeden cezalandırılması talep olunur” dedi.

Güllü’nün avukatı Recep Eker ise sanığın, tasarlayarak adam öldürme suçunu gerçekleştirdiğinin sabit olduğunu ifade ederek, “Sanık bu olayı tasarlayarak gerçekleştirmiştir. Cami avlusunda cinayeti işlemesi, Allah’ın huzuruna çıkmaya hazırlanan bir kişiyi abdest alırken öldürmesi, olaydan sonra 14 gün firar etmesi gibi hususlar zaten açıktır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanının söz verdiği Ramazan Güllü’nün eşi Neslihan Güllü ise sanık Üzeyir Mol’un en ağır cezayı almasını istediklerini kaydederek, “Üç çocuğu yetim bıraktı. Cami avlusunda işlediği cinayeti 80 milyon insan gördü. Bu olayı kasten ve tasarlayarak gerçekleştirmiştir. Önce Allah’ın sonra da sizin adaletinize güveniyoruz. En ağır cezayı almasını istiyoruz” diye konuştu.

Sözlerinin sonunda “Ben bu domuzun, kafirin yüzünü görmek istemiyorum” diye bağıran Güllü, salonu terk etti.

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Üzeyir Mol’u “adam öldürmek suçundan” müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına ayrıca “ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan da 1 yıl 4 ay, hapis ve para cezasına çarptırılmasına karar verdi.

(Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim