Öykülerinde gülünç ve acılı durumları yalın bir dille anlatan hemşehrimiz Ali Turgay Karayel’in öyküleri Varlık, Çağdaş Türk Dili, Sözcükler, Sincan İstasyonu gibi saygın, nitelikli edebiyat dergilerinde yayımlanıyor. Öykü mekânları olarak İstanbul, Kargı, İnebolu önemli bir yer tutuyor. Zaman zaman Cumhuriyet’te de makaleleri, inceleme yazıları yayımlanan yazar liseyi Çorum Anadolu Öğretmen Lisesinde okudu. Daha önce Gönül Ekici’nin kendisiyle yaptığı söyleşide, “Edebiyatla ilk ne zaman tanıştınız?” sorusuna, “İki katlı evimizin alt katında babaannemle dedem otururdu. Babaannemin okuması yoktu ancak ondan dinlediklerim sözlü geleneğimizin ne denli varsıl olduğunun kanıtıydı. Tabii ben bunu yıllar sonra anladım. “Gel oğlum mesel satayım” diyerek ilgimi çeken masallar anlatırdı babaannem. Masalların yanı sıra bir sürü anı, tekerleme, mani, fıkra dinlerdim ondan. İlkokula başladığımda babam görevi gereği gittiği büyük kentlerden renkleriyle, çizimleriyle beni büyüleyen masal kitapları getiriyordu. Keyifle okuyordum bir solukta. Ayrıca çok sevdiğim ilkokul öğretmenim Rıza Kalkan sınıfta sık sık masal, öykü okurdu bize. Ses tonlamalarını kahramanlara göre ayarlardı. Çıt çıkarmadan dinlerdik, başka dünyalara götürüyordu beni dinlediklerim. Çorum Anadolu Öğretmen Lisesine başladığım yıl değerli edebiyat öğretmenim Yıldırım Kaya bir öykü okumaya başladı derste. Başta kendimi pek verememiştim ancak kısa süre sonra anlatılanlara kilitlendim. Pürdikkat dinliyordum. Öykü bitince sarsıldım, ağlamaklı oldum. Sabahattin Ali’nin “Hasanboğuldu” öyküsüymüş. Adlarını ilk kez duyuyordum. Çorum’da o zamanlar Saat Kulesi’nin karşısındaki kırtasiyede az da olsa kitap da satılırdı. Vitrininde Sabahattin Ali’yi görünce aldım hemen. Lisede yatılıydım. Akşamları etüt denilen zorunlu ders çalışma saatlerimiz vardı yurtta. Okul derslerine çalışmak, test çözmek yerine kitap, gazete okumak hoşuma gidiyordu. Edebiyata ilgi duymaya başlamamda sanırım tüm bu anlattıklarımın payı var” şeklinde cevap vermişti. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim