Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Çorum Şubeler Platformu, Gazi Caddesi üzeri Çorum Park önünde kitlesel bir basın açıklaması yaparak, KHK'larla içten atılan üyelerine sahip çıktı. KESK'e bağlı sendikaların şube başkanlarının yanı sıra CHP İl Başkan Yardımcısı Kenan Özcan, Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere, EMEP İl Başkanı Cafer Gökmen ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de destek verdiği açıklama sırasında bazı sloganlar atıldı.
KESK adına bir açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper, OHAL döneminde yayınlanan KHK'lar ile haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KESK üyelerinin yalnız olmadığını vurgulayarak, "Kısacası AKP iktidarının tek derdi OHAL-KHK rejimini kalıcı hale getirecek olan tek adama dayalı otoriter sisteme geçişin önünde en küçük bir engel dahi bırakmamaktır. Temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına biat eden kullara dönüştürmektir" dedi. Ertuğrul Alper, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 
"İŞİMİZİ, EKMEĞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ!" 
15 Temmuz darbe girişimini iktidarına karşı en küçük bir itirazı dahi susturmanın aracına dönüştüren AKP iktidarının saldırılarına her gün bir yenisi ekleniyor. Son olarak 25 ağustosta yayımlanan 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile onlarca kamu kurumundan toplam 928 kamu personeli daha ‘memuriyetten çıkarılmış’ yani ihraç edilmiştir.
Bir kamu emekçisinin hiç bir adli soruşturma geçirmeden savunma hakkı verilmeden ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi vatandaşlık haklarının sınırlandırılması düzenlemesi nasıl bir zorbalık ile karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir.


Memuriyetten ihraç edilenler arasında ilimizden de Çorum İş Kurumu Müdürlüğü’nde çalışan aynı zamanda Büro Emekçileri Sendikası Çorum Şube Yürütme Kurulu üyesi Emrah Azapçı da bulunmaktadır.
Söz konusu KHK ile bir kez daha görülmüştür ki siyasal iktidarın darbe ile darbecilerle hesaplaşma gibi bir derdi yoktur. Çünkü OHAL’ i kendine ilan ettiğini iddia eden iktidar tam tersine OHAL’ i kalıcı hale getirecek tek adam sultasını tesis etmek için elinden geleni ardına koymamaktadır.
Bunun için yoksullaştırdığı halkı enflasyona ezdirmekten işçinin grevini yasaklamaya, kamu emekçilerinin sınırlı iş güvencesini yok ederek kapı kuluna çevirmekten, emeği ile geçinen kesimlerden aldığı vergileri, işsizlik fonunu, halkın-kamunun kaynaklarını, varlık fonu adı altında patronlara teşvik kıyağı olarak aktarmaya kadar elimizde kalan son haklarımıza, son kuruşumuza dahi göz diken saldırı dalgasının aradı arkası kesilmemektedir.
 Kısacası AKP iktidarının tek derdi OHAL-KHK rejimini kalıcı hale getirecek olan tek adama dayalı otoriter sisteme geçişin önünde en küçük bir engel dahi bırakmamaktır. Temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına biat eden kullara dönüştürmektir.   Dün akşam yayımlanan 693 sayılı KHK,  bugüne kadar ardı ardına çıkarılan KHK’lerin bu hedefe ulaşmada bir silah olarak kullanıldığını bir kez daha kanıtlamıştır.
Emrah Azapçı arkadaşımız diğer tüm KESK’liler gibi 78 milyon vatandaşın kamu hizmeti alma hakkı için,  3 milyon kamu   emekçisinin hak ettiği insanca yaşam için mücadele eden bağlı sendikamız BES yürütme kurulu üyesidir. Bunun için emek ve demokrasi karşıtlarının hedefinde olmuştur. Bugün de, 15 Temmuz sonrasında Emrah’ı ve bizleri “darbe destekçisi” olarak itham edemeyeceklerini bilenler yıllardır kararlılıkla sürdürdüğümüz emek ve demokrasi mücadelemizi “suç” gibi göstermektedir.
Tekrar üstüne basa basa vurguluyoruz.  Bir sendikanın, konfederasyonun;  anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması “suç” değildir. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimiz de “suçlu” değil, kamu emekçileri mücadelesinin onurudur.
KESK’ e bağlı sendikaların yönetici ve üyelerini haksız, hukuksuz tamamen keyfi olarak ihraç edenlerin, açığa alanların tek bir kriteri vardır. O da başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini savunmamıza, emeğin hakları ile demokrasi ve barış mücadelesi arasında köprüler kurmamıza duydukları kindir. Gerisi lafügüzaftır.
KESK olarak, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız.
Nereden ya da kimden gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen, hukuksal ve örgütlü mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.
İhraç edilen, açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da büyüterek mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.
Tüm bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşın bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz.”

(Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim