Cumartesi günü saat 18.00’de Çorum Valiliği önünde toplanan platform üyeleri, Saat Kulesi'ne kadar yürüyüş yaptıktan sonra burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Ak Parti Çorum Milletvekilleri Salim Uslu ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, Ak Parti İl Başkanı Rumi Bekiroğlu, Memur-Sen İl Başkanı Ahmet Saatçi’nin yanı sıra çok sayıda STK temsilcisi ve üyesi katıldı.
Çorum İnsani Değerler Platformu adına hazırlanan ortak basın açıklamasını Alperen Ocakları Başkanı Fatih Yücel okudu.
“18. yüzyıldan bu yana işgal altındaki Doğu Türkistan'da, Müslüman Uygur Türklerine karşı sürdürülen sistematik katliam ve asimilasyon politikalarının bu gün de görüldüğü gibi şiddetle devam ettiğini belirten Yücel, “Özellikle 1949'ta Çin devrimi sonrasında bu politikalar daha şiddetli şekilde sürdürülmektedir. Dinleri, dilleri, kimlikleri ortadan kaldırılmaya çalışılan bu halkın ülkelerinin adı bile Çin dilinde "işgal edilmiş toprak" anlamına gelen Sincan diye anılmaktadır. Ve ne yazık ki bizler dahi bütün Dünyayla beraber bu adı kullanmaktayız. Bütün işgalci güçler gibi; etnik temizlik ve katliama tabi tutulan Uygurların yaşadıkları bölgelere sistematik olarak yerleştirilmiş Çinliler, başta başşehir Urumçi olmak üzere birçok şehirde nüfus çoğunluğunu sağlamış durumdalar. Devletin ve Çinlilerin baskısı altında kalan Uygurların her ne kadar -güya özerkliklerinden dolayı- serbest denilse de dilleri ilkokuldan üniversiteye kadar bütün okullarda yasaklanmış durumdadır. Camiler açık gözükse de gençlerin, memurların, öğretmenlerin camiye gitmeleri yasaktır. Kuran okuyan ve kendi şartlarında İslam’ı yaşamaya çalışanlar da takip altındadır. En ufak talepleri bile terörizm diye nitelendirilip, baskı altına alınmaktadır. Özerk bölgenin işbirlikçi yöneticileri bir lütuf olarak müslümanların evde dua etmelerine izin vermiştir. Özellikle Ramazan ayında daha da azgınlaşan bu köpek yiyiciler Doğu Türkistan’da oruç tutanlara zulüm uygulamaya, işkence etmeye ve katletmeye başlamıştır” dedi.



Uluslararası dengeler açısından bakılan bu meselenin yok sayılmasının düşündürücü olduğunu vurgulayan Yücel, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“2000'li yılların başında Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki koalisyon, bu günkü gibi baskıların olduğu bir dönemde, Çin'den gelecek turist sayısı gerekçe gösterilerek ses çıkarılmaması dün olduğu gibi bu gün de devlet politikası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gün küresel güç haline gelmiş Çin'e yaklaşımlardaki tedirginlik dediğimizi haklı çıkaracak boyuttadır. Hele bu işgalci devletin BM'deki güvenlik konseyinde 5 daimi üyeden biri olması, özellikle tepkileri iyice zayıflatmaktadır. Diğer işgalci ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere'nin İslam coğrafyasındaki işgalleriyle beraber düşünüldüğünde acı bir manzarayla karşı karşıya olduğumuz da ortadadır. Yeni Dünya Düzeni denilen manzara da bu olsa gerektir. Yine ne acıdır ki, işgal ve katliama tabi tutulan Müslüman Uygur halkının kurtarıcısı, bir başka işgalci ABD ve diğer batılı güç odakları olarak ortaya konulmaktadır. Demokrasi ve insan hakları söylemleriyle kuzu postuna bürünmüş kurtluklarıyla arz-ı endam etmektedirler. Yardım beklenen bu güçlerin Filistin, Irak ve Afganistan'daki işgalci konumları, olayı bütün çıplaklığıyla gözler önün esermektedir. Devlet destekli ulusalcı politikalara yön verenler Uygurlara karşı yürütülen asimilasyon ve katliama tepki gösterirken, bu güne kadar coğrafyamızda yapılan benzer asimilasyon politikalarına son vermek gerektiğini de umarız kavramışlardır.”
Platform üyeleri, daha sonra Kayseri'de misafir olan Uygur Türkleri için toplanan 1 TIR dolusu gıda yardımını gönderdi.
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim