Ülkenin toplam gelirinden herkesin adil miktarda pay alamaması, paylaşım sırasında belli grup ya da kişilerin kollanması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olduğunu kaydeden Aydın, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Haksız kazanç ve yersiz zenginleşmenin sonucunda; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan bir toplum ortaya çıkar. Hiçbirimiz çalıştığı, çabaladığı halde yoksul olmak istemeyiz. Kimsenin emeğinin sömürülmesine göz yumamayız. Bu noktada ortak çıkarlarımızı korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapmamız zorunlu hale gelir. Biz; sendikacılığı maaş pazarlığından çok, haksızlığa karşı verilen mücadelenin bir aracı olarak görüyoruz. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek haksızlıklar karşısında seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğine inanıyoruz.

Gelinen süreçte, uygulanmakta olan sosyal ve ekonomik politikalar, işsizliği, sözleşmeli, güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmayı yaygınlaştırmaktadır. Artan işsizlik nedeniyle çalışanlarımız ve iş arayan vatandaşlarımız haksızlıklara karşı daha sessiz kalmaktadır. Yaklaşık her iki çalışandan biri, sosyal güvenceden ve sosyal korumadan faydalanamadan, kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir. İş kazaları ve meslek hastalıkları her geçen gün artmakta ancak; bu olumsuzlukların önlenmesi için tedbir almakta ayak sürünmektedir.

Huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz.

Yıllardır haksızlığa uğrayan memurlarımıza, itibarlarının iade edilmesini istiyoruz.

Esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu, aile birliğinin teminat altına alındığı güvenceli bir istihdam sisteminde tek çatı altına toplanmasını istiyor, Devletin memuruna sıfat olarak harfler ve rakamlar değil, Devletin kadrolu memuru sıfatı yakışır diyoruz. Enflasyon kadar zam çıkmazından kurtulmak istiyoruz.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim