2015 yılı itibarıyla toplam hekim sayısının 141.259, diş hekimi sayısının 24.834 ve hemşire sayısının 152.803 olduğu belirtilen Hükümet Programı’nda, yüz bin kişiye düşen hekim sayısının 179 ve hemşire sayısının 194 olduğunun açıklandığını belirten Yalçın Çiftçi, 2014 yılında AB-28’de bu sayıların sırasıyla yüz bin kişiye düşen hekim sayısının 350 ve hemşire sayısının 864, OECD’de ise hekim sayısının 330 ve hemşire sayısı 890 olduğunu ifade etti. Programda sağlık personeli ülke ortalamasının, AB ve Dünya Sağlık Örgütü ortalamasının gerisinde olduğunu ve özellikle hemşire açığının daha belirgin olduğu ifadesine yer verildiğini belirten Çiftçi, “Türkiye’de hekim başına düşen hemşire oranı 1,8 iken AB-28’de hekim başına düşen hemşire oranı 2,46, OECD ortalamasında ise bu oran 2,70’dir.
Programda yer verdiği rakamlar ve ifadelerle günah çıkartan hükümet, sağlık personelinin, yetersiz çalışan sayısı sebebiyle ağır iş yükü altında ezildiğinin, halkın yetersiz personel nedeni ile mağdur edildiğinin farkında demektir.
Hatayı kabul etmek elbette önemlidir ancak “hatalarda” ısrar edilirse “yanlışlar” kaçınılmaz olur. Hükümetin, sağlık gibi hayati önem taşıyan bir alanda yanlış yapmaya hakkı yoktur” dedi.
‘’SAĞLIK HAKKI YOK EDİLİYOR, SOSYAL DEVLET ANLAYIŞINDAN UZAKLAŞILIYOR’’
Sağlık hizmetlerine olan talebin her yıl arttığı belirtilen Hükümet Programı’nda 2007-2015 döneminde hastanelere yapılan toplam müracaat sayısının yüzde 68 arttığı, özel sektörde bu artışın yüzde 215,3 olarak gerçekleştiğinin belirtildiğine dikkat çeken Çiftçi, yine programda özel sektörün toplam müracaat içerisindeki payının 2007 yılında yüzde 9,8 iken 2015 yılında yüzde 18,4 yükseldiğinin vurgulandığını anlattı. Çiftçi, “Hükümet bireyin en temel hakkı olan sağlık hakkı ile sosyal güvenlik hakkını yok sayarak, sağlıkta dönüşüm adı altında parası olanın sağlık hizmeti aldığı bir sistemi dayatmaktadır. Hükümet programında bu verilere yer verilerek bunun başarı olarak lanse edilmesi sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
Ayrıca halkın devlet kurumları yerine para vererek neden özel hastanelere gitmeyi tercih ettiğini ise zaten Hükümet Programı’ndaki veriler ortaya koymaktadır.
Hükümet, sunmakla yükümlü olduğu nitelikli sağlık hizmetleri için gerekli yatırım ve personel istihdamını sağlamamaktadır. Bu da devlete güveni ve bağlılığı zedelemektedir. Hükümet sosyal devlet olmanın gereğiyle taban tabana zıt politikalar yürüterek halkın sağlığının tehlikeye atılmasına ve ülke kaynaklarının özel sektöre aktarılmasına son vermelidir.
 Hükümet Programında, (sözde) toplu sözleşme hükümlerine göre memur maaşları ve memur emekli aylıklarının 2017 Ocak ayında yüzde 3, Temmuz’da yüzde 4 artırılacağı kaydedildi.
Sağlık personeli eksikliği Hükumetin 2017 Programı’nda tüm çıplaklığı ile sergilenirken; çalışanlar ağır iş yükü altında ezilirken, yüzde 3’lük zam artışını reva görmek insani değerlerle örtüşmemektedir.”
(Haber Merkezi)
 
Editör: TE Bilisim