Belediye Meclisi’nin dün gerçekleştirilen oturumunda gündem dışı bölümde söz alan Tahtasız, çağdaş demokrasiler de “dayatmaya, keyfiyete, ben yaptım oldulara” hiçbir zaman yer olmadığını söyledi. İnsan aklının bulabildiği tek namuslu ve yaşanabilir insana yakışan yönetim biçimi olan demokrasilerin gücünün de, koruyucusunun da hukuk olduğunu ifade eden Tahtasız, “Hukuk dışı yollar, girişimler en iyimser yaklaşımla soğuk savaş yıllarında kalmıştır. Hukuk dışı yollarla milletin kaderine hükmetmeye kalkışmak boş bir çaba, ahmakca bir girişimdir. Her ne şekilde olursa olsun hukuk dışı yollara başvuranların, varacağı yer, elde edecekleri sonuç sadece hüsran olacaktır” şeklinde konuştu.
Artık yaşadıklarımızdan bir ders çıkarmamız gerektiğini kaydeden Tahtasız, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Eğer ki bizler bu yaşadıklarımızdan doğru dersler çıkarmazsak başka ülkeler bilim ve teknoloji ile ihya olurken bizler darbelerle, darbecilerle uğraşır dururuz. Oysa biz ‘’İlim Çin’de olsa git al’’ diyen, ilk emri oku diyen dinin ve peygamberin ümmetiyiz. Akla, bilime, sırt dönmek, bize yakışmaz.
Kurtarıcımız, kurucumuz, Musatafa Kemal’de bize, bu toprakları yurt, aklı ve bilimi kılavuz, laik cumhuriyeti yönetim biçimi olarak bırakırken, çağdaş uygarlığı da hedef göstermiştir.
Meclisimizin değerli üyeleri; laik cumhuriyetten ödün vermeden, barış içinde ve huzur içinde bir arada yaşayabilmemizin yolunu bulmak, zeminini oluşturmak hepimizin boynunun borcudur. Bir arada yaşaması gerekenleri, din, dil, ırk ve meshep farkı gözetmeksizin, insan olarak görmek ve Cenab – ı Allah’ın insana bahşettiği haklara saygı göstermeliyiz. Hiçbirimiz kendi anne ve babamızı kendimiz seçmedik ‘’Yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz.’’ Bir kuş gibi, hür, bir ormanda ki, ağaçların birbirne karıştığı gibi, kardeşce yaşamalıyız.” (Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim