KESK Çorum Şubeler Platformu, 10 Ekim Ankara katliamının 4’üncü ayında meydanlara indi. Çorumpark’ta gerçekleştirilen eylemde bir basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper, 10 Ekim’de Ankara’da Tren Garı önünde toplananların “Barış, emek ve demokrasi” söylemi ile bir araya geldiklerini hatırlattı. Katliam sonrasındaki süreçte acıya ortaklanması bir kenara insanların “İyi oldu” gibi söylemlerle ortaya çıktıklarını vurgulayan Alper, katliamdan yaralı olarak kurtulan kamu çalışanlarına sürgün ve soruşturma uygulamaları başlatıldığını ifade etti. Alper, açıklamasında şunları söyledi:
“‘Barış’ demek için yolara düşmüş insanlar bundan tam 124 gün önce 101 canımız, arkadaşımız, yoldaşımız gözlerimizin önünde hunharca katledildi. Dillerinde barış, kardeşlik, dostluk olanlara bu düşmanlık nedendir acaba anlamakta hep zorlanırım. Kimi yedi, kimi yetmiş yaşında. Kimi kadın, kimi erkek kimi öğretmen, kimi işçi kimi öğrenci, kimi memur hepsi barış demek için oradaydı.
10 Ekim Ankara katliamı öncesinde ve sonrasında ülkeyi kan gölüne çeviren zihniyet katliamları yapanları bulmak şöyle dursun, saldırıya maruz kalan emekçilere tüm Türkiye’de soruşturmalar açılarak cezalar verilmektedir. Sürgünlere gönderilmektedir. Bu ülkenin onca sorunu varken, bu ülkede insanlar ölürken, bu ülkede 40­50 günlere varan sokağa çıkma yasakları varken, sokaklarda kadınların çocukların cesetleri bekletiliyorken, bu ülkede işsizlikle, yoksullukla, açlıkla mücadele edilirken, bu ülkede taşeron işçileri kadro beklerken emek ve meslek örgütlerinin yönetici ve sorumlularına açtığınız bu soruşturmalarla ülke rahata çıkacaksa buyurun bunu da yapın.
Ankara katliamının ardından “kokteyl terör” denerek IŞİD’in sorumluluğunun belirsizleştirilmesi, hatta katliamda ölenlerin suçlanması, katliamda ölenleri ananlara yönelik soruşturmaların başlatılması, davaların açılması, son olarak da sorumlular hakkında yaptığımız suç duyurularının takipsizlikle sonuçlanmasının ardından Türkiye’nin en büyük katliamının düzenleyicileri de karanlıkta bırakılmıştır.
Bizler, öldürenlerin, katillerin meşru, öldürülenlerin mağdurların suçlu gösterilmesine izin vermeyeceğiz. Bugün bizi suçlayıp sanık sandalyesine oturtarak ‘Sanık ayağa kalk’ diyenlere şunları söylüyoruz: Evet ayağa kalkmaya geldik. Bu ülkede eşitlik, özgürlük ve adalet için ayağa kalkmaya geldik evet ayağa kalkıyoruz ama sanık olarak ifade vermek için değil, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak hesap sormak için ayağa kalkıyoruz. Eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve demokrasinin bayrağını daha yüksekte tutmak için ayağa kalkıyoruz ”dedi.
(Elif Suar TURALI)
Editör: TE Bilisim