Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Pazar günü Özdoğanlar Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Nasıl Bir Belediyecilik’ konulu forumun açış ve kapanışında bir konuşma yapan Platform Sözcüsü Av. Ahmet Özdel, uzun yıllardan bu yana şehri rant ve çıkar ilişkileri çerçevesinde AKP ve onun önceli partilerin yönettiğine dikkat çekerek, hedeflerinin Çorum için Adalet olduğunun altını çizdiği konuşmasında satır başları ile şunları söyledi:

“Bu yönetim şekli ise şehrin doğasına, insan yaşantısına, kentli olma bilincine, insanların kardeşliğine ve barışına-kültürüne ve tarihine aykırılık içermektedir.

Bu belediyecilik anlayışı halkın değil bir avuç rantiyecinin çıkarına hizmet etmektedir.

Kamu alanları satılmakta ve kapitalistlere peşkeş çekilmektedir. Örnek mi? Pazar yerleri, otogar yeri, belediye arsaları sermaye kesimine peşkeş çekilmektedir.

Bu ve sayacağınız birçok nedenle bu kentte demokrasiyi, eşitliği, kardeşliği, en önemlisi de emeği düşünen tüm kurum kuruluş ve partilerin ve bireylerin yan yana gelmesinin zorunlu olduğunu düşüncesi ile bir araya geldik.

Bu köhnemiş iktidardan kurtulmanın yolunun ne olduğunu tartışmak için bir aradayız. Tabi ki seçimi kazanmanın sadece buradaki insanlarla olmadığını biliyoruz. Fakat toplumun daha geniş kesimleri biz birlik olursak, güç olursak yanımıza gelir. Biz bireysel davranırsak, sadece kendi çıkarlarımızı öne çıkarırsak yanımıza gelmez. Bu nedenle konuşmalarımız fikirler, somut öneriler üzerine olsun, bunları birbirimizi kırmadan, incitmeden ifade edelim.

Fikir üreteceğiz diye kavga üretmeyelim. İktidarın bu kadar yolsuzluğuna hırsızlığına rağmen bugün muhalefet partisinde bulunanların ortaya attığı gereksiz tartışmalar gündemi doldurmaktadır.”

“DOĞRULUK BİZİM REHBERİMİZ OLSUN”

“Doğruluk bizim rehberimiz olsun. Hedefimiz Çorum için adalet olmalı. Çorum’u mutlu insanların yaşadığı bir kent haline getirmeliyiz. Çıkarcı yönetimleri ortadan kaldıracak gençlerin önünü açacak, teknoloji, sanat ve tarih kenti haline getirmeliyiz.

Bu kentte yaşayan tüm kültürleri hiçbir ayrımcılık yapmadan yaşatmalıyız.

Ulaşım, çalışma koşulları, sağlık, eğitim ve sosyal olanaklarıyla emek dostu bir kent haline gelmeli.

Güvenli kreş, çocuk yuvası, yaşlı gündüz bakımevleri ve sağlık merkezleriyle çocukların, yaşlıların ve ana-babaların dostu bir kent haline getirmeliyiz.

Kadın sığınma evleri ve kadına yönelik pozitif ayrımcılığın egemen olduğu bir kent haline gelmeli.

Sosyal hizmet ve gönüllü sivil dayanışma ağlarının eşgüdümünü sağlayan, sosyal yardımları sadaka olmaktan çıkaran, yoksullara onurlu bir yaşamın ve yeniden yaşama sarılmanın mümkün olduğunu gösteren bir dayanışma kenti haline gelmeli.”

“ÇALIŞMA BİRİMLERİMİZİ MAHALLE MAHALLE, SANDIK SANDIK, APARTMAN APARTMAN PLANLAMALIYIZ”

“Mahallerde yaşayanların katılımını sağlamak için mahalle evleri oluşturulmalı; uzman gönüllü katılımcıların desteğinde çalışma mekanları ve yaratıcılık merkezleri kurulmalıdır, bu yerler aynı zamanda katılımcı mahalle örgütlenmelerinin buluşma mekanları olmalıdır.

Mahalle düzeyinde uzmanların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla kentte yaşayanlara imar konularında şeffaf bilgi veren ve haklarını aktaran danışma merkezleri kurulmalıdır.

İnsanların doğumundan, ölümüne kadar tüm zaman dilimi yerel yönetim tarafından planlanmalıdır. Doğum yapan yoksul ailelere destek verilmelidir. Cenaze ve mezarlık hizmetleri geliştirilmelidir.

Camilerin bakımına özel önem verilmeli, cem evleri de ibadet yapılan yerler olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle bunlara bedelsiz arsa sağlanmalı ve binaları yapılmalıdır.

Bu hedeflerin belirlendiği, çalışma birimlerinin oluşturulduğu, mahalle mahalle, sandık sandık. Apartman apartman planlamanın ve çalışmanın yapıldığı bir seçimi hedeflemeliyiz.

Bunu yapabilmenin yolu ise adayların belirlenmesine halkın tamamının/ parti üyelerinin değil katılımının sağlanması; meclis adaylarının bir fikir etrafında yan yana gelmiş ekip olmasının sağlanması gerekir.

Bu nedenle seçme hakkımıza sahip çıkalım. Bu hak sadece oy vermek demek değildir. Seçme demek: seçileceklerin de belirlenmesine katılma, seçtikten sonra denetleme, azletme demektir.

Bir tek bireyin enerjisi bile boşa harcamadan halk için halkla birlikte bu seçimi kazanacağımıza inanmalıyız.

Bunun için yeni bir söz yeni bir eylem gerekli olduğuna inanıyoruz.”

Forum, Özdel’in değerlendirme konuşması ile sona ererken, toplantı ve anketin bir sonuç bildirgesi olarak, CHP ve diğer siyasi partiler ile derneklere ulaştırılacağı açıklandı. (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim