Gelişmiş toplumların hukuk sisteminin de geliştiğini söyleyen Yüksel, yargısına güven duymayan bir toplumun kendisini mutsuz ve çaresiz hissedeceğini söyledi.
Mutsuz toplumun karamsarlığa kapılacağını anlatan Adalet Komisyonu Başkanı Halil Yüksel, karamsarlığın ise kötülüklere davetiye çıkaracağını ifade etti. Toplumda yargıya güvenin tam olması gerektiğini kaydeden Yüksel, adalet hizmetlerinde kalitenin yakalanması gerektiğini söyledi.
Yargı mensuplarının işlerini tarafsızlık ve bağımsızlık içerisinde yerine getirmesi gerektiğine dikkat çeken Yüksel, yargının bağımsız olması ve kalabilmesi için gerekli koşulların sağlanması gerektiğini vurguladı.
“Hakim; adil, anlayışlı, kavrayışlı, doğruluktan ayrılmayan, güvenilir, ağırbaşlı, vakarlı ve metanetli olmalıdır. Yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin ön koşulu ve adil yargılamanın temel gayesidir. Bundan dolayı hakim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını temsil ve muhafaza etmelidir.
Tarafsızlık, yargı görevinin tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesinin esasıdır. Bu ilke sadece bizatihi karar için değil aynı zamanda kararın oluşturulduğu süreç açısından da geçerlidir” dedi.
Doğruluk ve tutarlılığın, yargı görevinin düzgün bir şekilde yerine getirilmesinde esas olduğunu ifade eden Halil Yüksel, “Ehliyet ve liyakat, hakimlik makamının gerektirdiği performansın ön koşullarıdır. Kişisellikten arınmış, akla, vicdana, dosya kapsamına ve evrensel hukuk ilkelerine uygun kararların verilebildiği pratik usul kurallarının uygulandığı, kısa sürede sonuç alınarak hakkın sahibine teslim edilebildiği bir ülke yargısından çok, hakim ve savcıların tarafsızlık, bağımsızlık ve ehliyetlerinin konuşulduğu bir ülke yargısını biz de arzu etmiyoruz.
Savunma yargının kurucu unsurlarındandır. Bu bağlamda hakka uygun, isabetli ve vicdani kararların ortaya çıkması bakımından avukatların rolü çok önemlidir” diye konuştu.
(Erkan BAYATLI)
 
Editör: TE Bilisim