“Türkiye’nin Milli Görüş’e ihtiyacı var” diyen Fatih Erbakan, adil düzenin dünyaya hakim olması için tüm inananlara önemli sorumluluklar düştüğünü kaydetti.

Konuşmasında babası, merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın söylemlerinden örnekler de veren Milli Görüş’ün genç lideri, hükûmete yüklenerek, “Bindikleri dalı kesiyorlar” eleştirisinde bulundu.

Erbakan Vakfı Çorum Temsilciliği’nce düzenlenen konferansta eleştirilerini sürdüren Erbakan, “Merhum Erbakan Hoca’nın uyarılarını dinlemeyenler, düştükleri hale bakıp ağlıyorlar” ifadelerini kullandı.

İktidar mensuplarına seslenerek, “Gittiğiniz bu yol, Erbakan Hoca’nın yolu değil” diyen Dr. Erbakan, “Türkiye, Milli Görüş’le yeniden ayağa kalkmalı” diye konuştu.

Türkiye’nin ekonomik ve siyasal anlamda kalkınması için çözüm önerilerini dile getiren Erbakan, şunları söyledi:

“Erbakan Hocamız, FETÖ’nün, DEAŞ’ın, AB’nnin ve ABD’nin gerçek yüzünü 40 yıl öncesinde anlatmıştı. Söylenen sözleri kulak ardı edenler, başları gözleri yarıldıktan sonra gelmişler, ‘Erbakan Hoca ne kadar haklıymış’ diyorlar.

FETÖ’ye karşı tutumu belli olan Hocamız, ‘Bunların okullarına gidenler siyonizme asker olur’ dediğinde merhumu abartmakla suçlayanlar, hain örgütün asıl yüzünü 15 Temmuz’da gördü. ‘AB’den dost olmaz. Bunlar Türkiye’yi Hristiyan Kulübü AB’ye almazlar, aralarına almazlar kapıda bekletiler’ dediğinde de gülüp geçenler, 16 Nisan öncesi FETÖ’ye kucak açan Avrupa’ya sokulmadıklarında Erbakan Hoca’nın ne demek istediğini anladılar. PYD’ye destek veren ve FETÖ elebaşını Türkiye’ye teslim etmeyen Amerikan yönetimi, Hocamız’ın ‘Domuzdan post, ABD’den dost olmaz’ sözünün gerçekliğini gözler önüne serdi.

“BİNDİKLERİ DALI KESİYORLAR”

‘Suriye neden bu hale geldi?’ diye soranlar, ortağı oldukları Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nin nelere neden olduğunu şimdi daha iyi farkettiler. Zira destekleri BOP uygulamaları nedeniyle Suriye ve Mısır bu hale geldi. Siyonistlerin projesinden İslâm âlemine hayır mı geleceğini düşünüyordunuz. Bu iş öyle rabia işareti yapıp meydan meydan gezmekle olmaz. Erbakan Hoca’nın uyarılarını dinlemediniz, şimdi gelmiş ağlıyorsunuz. Uyarıları dinlemeyip bindiğiniz dalı kestiniz, ‘neden düştük?’ diye hayıflanıyorsunuz. Erbakan Hoca sağ olsaydı, bunlara, ‘Sizi gidi büyük sözü dinlemeyen yaramazlar’ derdi.

“BU GİDİŞİN SONU NE OLACAK?”

Enerjide büyük ölçüde dışa bağımlıyız. Rusya kışın şalteri indirse donarak ölürüz. Güneş enerjisi potansiyeli mevcut kurulu hidroelektrik üretiminin kat be kat üstünde olan, sahip olduğu kaynakları değerlendiremeyen ülkemiz bu haliyle mi büyük Türkiye olacak? Tüm sistemin borç ve faiz üzerine kurulduğu bu gidişin sonu ne olacak? Erbakan Hoca’nın dediği gibi, Firavun’un piramitlerine taş taşıyan kölelere dönüşmüşüz, ha bire borç ve faiz ödüyoruz. Bu borç ve faiz ekonomisinin Kemal Derviş, Mesut Yılmaz ekonomisinden ne farkı var? O nedenle milli kaynaklarla yatırım, üretim ve istihdam ekonomisine geçilmeli.

“VARLIK FONU, İFLASTAN ÖNCEKİ SON DURAK”

Türkiye elindeki değerli kamu mallarını Varlık Fonu’na devrediyor. Bu durum, dededen kalan pırlanta yüzük ve bilezikleri poker masasına koyup kumar oynayan hayırsız evlatlara benziyor. Zira Varlık Fonu ile tüm milli kuruluşlar ipotek altına alınıyor. Bu yüzden Varlık Fonu, iflastan önceki son durak. Yabancı bankalardan alınan borçlarla yatırım yapan ve ekonomiyi borçla çevirmeye çalışan bugünkü anlayış, satacak birşey bulamadıkları için Varlık Fonu’nu kurdu.

“TÜRKİYE’NİN MİLLİ GÖRÜŞ’E İHTİYACI VAR”

Hükûmeti eleştirmemize tepki gösteren bazı kimseler, ‘Onca yol, köprü., tünel, hastane yaptılar. Erbakan Hoca’nın projelerini gerçekleştiriyorlar. Gözünüze, dizinize dursun’ diyorlar. Rakamlara baktığımızda bu iktidarın 15 yılda yaptığı tüm yatırımların değeri toplamda 150 milyar doları buluyor. Ancak yaptıkları bu yatırımları yerli imkanlarla yapmadılar. Bizi 150 milyar dolar borca sokup 250 milyar faiz ödediler. 50 milyar dolarlık da devlet malı sattılar. Yani 150 milyar dolarlık yatırım bize 450 milyar dolara mâl oldu. Cebimize 150 milyar koyup, arka cebimizden 450 milyar dolar aşırdılar. Tüm bu hizmetler yerli imkanlarla değil, dış borçlarla yapıldı. Batı’nın bizi kıskanması için yeniden büyük Türkiye olmalıyız. Bunun için acilen borç ve faiz ekonomisinden kurtulup milli kaynaklarla yatırım, üretim ve istihdam ekonomisine geçmeliyiz.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim