Nevzat Veldet, yapılan müdahalenin Ak Parti’nin kutuplaştırıcı politikasının yansıması olduğunu bildirerek, kimsenin Gezi’yi yargılamaya gücünün yetmeyeceğini kaydetti.

Veldet, demokrasi çığlığı olarak nitelendirdiği Gezi olayları için, “Gezi direnişi ve sonrasında bu kirli yöntemlerin hepsi devreye sokulmuş, AKP’nin kutuplaştırıcı, her şeyi metalaştıran, saldırgan neo liberal politikalarına toplumsal bir tepki olarak ortaya çıkan Gezi dış mihraklara bağlanmaya çalışılmış, o bilindik söylem seferber edilmiştir. Gezi direnişinin parçası olan herkes AKP iktidarının hedefi haline gelmiş; iktidar ve yandaş medya, direnişi destekleyen sanatçı, aydın, yazarlara dönük linç kampanyası yürütmüştür. Bugün duruşmalarına başlanan Gezi davası da bu kampanyanın bir parçasıdır ve linç devam ettirilmek istenmektedir.

Gezi, yaşam tarzına müdahaleye, inşaat adı altında dayatılan betonlaşmaya ve kentlerimizin ruhsuzlaştırılmasına, kültüründen, tarihinden koparılmasına, bitmek bilmeyen baskılara karşı bir dip hareketi, bir demokrasi çığlığıdır.

Bu ülke tarihinin en barışçıl, en yaratıcı, en katılımcı, en kapsayıcı, en kitlesel hareketidir. Hep birlikte konuşup karar vermenin, fikri ve hayatı paylaşmanın, yaşama her boyutu ile sahip çıkmanın somut örneğidir. Daha öncesinde hiçbir platformda bir araya gelmemiş kesimlerin dahi demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük, ekolojik dengenin korunması talepleriyle günlerce dayanışmanın en saf halini yaşamalarının adıdır” dedi.

Asıl yargılanması gerekenlerin Gezi süresince ölümlere ve yaralanmalara neden olanları işaret eden Veldet, “Bugün Silivri’de başlayan duruşma Gezi’nin de talepleri olan barış, demokrasi, özgürlük, eşitlik, doğa ve yaşam tarzlarımıza müdahale edilmemesi gibi taleplerimize karşı iktidarın bu taleplerimizi kriminalize etme girişimidir. Anayasal bir zeminde, meşru olarak gerçekleştiği daha önce verilen yargı kararlarıyla tescil edilen Gezi Direnişi, hukuka ve gerçeğe aykırı bir iddianameyle karalanmaya, temel hak talepleri suç unsuru gibi gösterilmeye, barışçıl direniş, tarihsel ve meşru gerçeklik çarpıtılmaya ve gezi yeniden yargılanmaya çalışılmaktadır. Gezi güncel siyasal gelişmelere, iktidarda kalma hesaplarına sığdırılamaz, uluslararası ilişkilerde taviz koparma aracına dönüştürülemez. Gezi direnişi unutturulamaz. Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan bu ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Bu emirleri verenler, koruyanlar, yargı sürecini sürüncemede bırakanlardır” ifadelerini kullandı. (Esra ESEN)

Editör: TE Bilisim