Ve bir hayalim yeniden canlandı içimde...

"Kültür ve sanat kenti, barış kenti Çorum" hayalim...

Rahmetli Nihat Nikerel'le kurduğumuz bir düştü, Çorum'da çekilecek kaliteli bir TV dizisi...Kapadokya'yı Kapadokya yapan "Asmalı Konak" gibi uzun soluklu bir dizi...

Aslında hiçbir şey için geç değildir, ama nasıl harekete geçireceğiz bu Çorum'u?...

Fitne, fesat ve hasedi yenip, nasıl Çorum ortak paydasında birleşeceğiz?..

Ben yılmayacağım, bu uğurda elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

*

Mete BAYKARA’nın yorumu

BU TOPRAKLAR KÜLTÜR ZENGİNİ

Çorum’la ilgili kültür ve sanat şehri hayaliniz, benim için de, Çorum’u gönülden seven herkes için de o kadar güzel bir hayal ki…

Bu görüşte olan ve bu umudu taşıyan herkes gibi, ben de az çaba sarfetmedim. Velipaşa Konağı’nın dönemin Belediye Başkanı Turan Atlamaz tarafından restore ettirilmesinde, ikna açısından benim de payımın olduğunu düşünüyorum. Ama, sanat için kullanılmasını umuyordum ve Çorum’un sanat çıtasını yükseltmekte bu mekânın önemli katkısının olacağına inanıyordum.

Sonra, restoran olarak işletilmeye başlandığını öğrenip büyük hayal kırıklığına uğradım.

Sonra, restore edilmemiş tek kale olarak Çorum Kalesi’nin kaldığını, siyasilere, yerel yöneticilere ilettim, ricacı oldum. İyi bir projeyle ve ciddi bir müteahhitle, bu güzel eserin ortaya çıkarılmasını, Çorum kültür ve turizmine kazandırılmasını arzu ediyordum. Burada, sanatçılara, halk ozanlarına mekânlar oluşturabilir, film yapımcılarına cüz’i kiralarla tahsis edebilir, ortaya güçlü bir sanat merkezi çıkarabilirdik.

Ama maalesef sonuç ortada.
Şu an siyaset sahnesinde bulunanların hemen hepsi benim kuşağım, çocukluk arkadaşlarım. Memleketleri için bir şeyler yapma arzusuyla dolu olduklarını biliyorum. İnşallah bu konuda da çaba gösterirler, Çorumluların beklentilerine karşılık verirler.

Çorum’un bu potansiyeli var. Tarihi birikimi müthiş. Buradan yola çıkılarak çok güzel işler yapılabilir.

Kapadokya, Mardin, birkaç televizyon dizisiyle turizmde sınıf atladılar. Televizyon ekranına gelen şehir ihya oluyor. Çorum da, değerlerini tanıtarak Türkiye’nin gündemine gelebilir, ilk etapta hedef konulan 500 bin turist sayısına ulaşabilir.

Bu topraklardan pek çok sanatçı çıkmıştır. Bir Hasan Tuluk, dünyada az rastlanır bir sanatçıdır. Bunların katkılarıyla, sayıları daha da artacak sanatçılarımızla, halk ozanlarımızla, Çorum’u bölgenin sanat merkezi haline getirmemiz pekala mümkündür.

Ben naçizane, inanan birkaç arkadaşımla, virane, girilemez denen Ankara Kalesi’ni bir açık hava müzesine dönüştürdüm. Menfaat düşünmeden, ticaret hesabı yapmadan…Bir çok kurumdan, bu konuda ödüller aldım.

Kaldı ki, baba toprağım, aşkım, akşam rüzgarına hasret kaldığım memleketim için neler yapmam…

Her şey yapılır, her güçlük aşılır. Yeter ki, büyüklerimiz bu işe gönül versin. Siyasiler, meslek kuruluşları, vakıflar, dernekler, Çorum halkı istesin…

Bu topraklar uygarlığın beşiği, kültürün, sanatın beşiği…

Gaziantep, Mardin, Amasya, Antakya, Kahramanmaraş ve Yozgat’ta bu konu ile ilgili çalışmalarım oldu. Tarihi ayağa kaldırdığınızda, ortaya muhteşem eserler çıkıyor. O güzellikler bir kez duyulduğunda da, yakın çevreden günübirlik turlar, kültür gezileri, uzun konaklamalarla iç turizm bir anda canlanıyor.

Sanayileşme Çorum için doğru bir hedef, ama turizm de bacasız sanayi…

Sanayi yanında turizm de olsa, istihdam ve gelir düzeyi artacağı için şehir bir kat daha büyür. Bolluk, bereket gelir.

Çorum’un tanıtımı için, turizme açılması için, Sayın Valimizden başlayarak sorumlu mevkideki herkesin elini taşın altına koyması ve Çorum’da seferberlik başlatması gerekir.

Öncelikle de, planlanan projelerin hayata geçirilmesi ve daha geniş çaplı projelerin hazırlanması yönünde çaba içine girilmesi zorunludur.

Tanıtım için, güçlü bir televizyon dizisi de, doğru bir adım olacaktır.

Kültür ve turizm şehri Çorum için, önce gönüllerimiz bir olsun… Gerisi gelecektir.

Editör: TE Bilisim