Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin189 milyar 10 milyon TL olarak belirlendiğini kaydeden Bozkurt, “MEB'e ayrılan bu bütçeyi havuz medya, ‘en büyük pay eğitime gitti’ başlıklarıyla sunsa da, rakamlar aksini göstermektedir. Çünkü eğitim bütçesinin merkez bütçeye olan oranındaki değişim, pandemiye rağmen aşağı bir ivmeyle seyretmiştir. AKP'nin iktidara geldiği 2002'de MEB bütçesinin merkez bütçeye oranı yüzde 22 iken 2022'deki MEB bütçesinin merkez bütçeye oranı yüzde 11'dir. Yani 20 yılda eğitime ayrılan bütçe, tam yüzde 50 erimiştir” dedi. 
“BÜTÇENİN YÜZDE 81'İ ZATEN PERSONEL GİDERLERİ”
MEB'e verilen bütçenin dağılımına bakıldığında yatırımlar için, atamalar için, eğitimin acil ve kronik sorunlarını çözmek için, ihtiyaç sahibi öğrencilere destek için bir pay ayrılmadığının görüldüğünü ifade eden Bozkurt, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“2022 yılı için MEB bütçesinin 189 milyar 10 milyon TL olması öngörülmüştür. MEB bütçesinin yüzde 70’i personel giderleri, yüzde 11’i sosyal güvenlik devlet primi giderleri olmak üzere, toplamda yüzde 81’ü doğrudan doğruya personel harcamaları için kullanılmaktadır. Eğitim bütçesi yıllar içinde rakamsal olarak artıyor gibi görünse de personel giderlerinin bütçenin %81’ini kapsaması, eşit eğitim imkânına erişmeyi engelleyecek önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. (2005 yılında MEB bütçesinin yüzde 73’ü personel giderleri için ayrılmıştır.) MEB merkezi bütçeden en fazla pay alan bakanlıklardan biri olmakla birlikte, MEB bütçesinin yaklaşık %81’i personel giderleri ile SGK pirimi giderleri oluşturmaktadır. İkili eğitimin sonlandırılması, okullaşma oranlarının artırılması ve eğitimin niteliğinin geliştirilmesi gibi politika ve hedeflerin gerçekleştirilmesi için daha fazla kaynak ayrılması, en azından orta vadede yatırım maliyetlerinin karşılanması açısından bir zorunluluk olarak görülmektedir. Ancak MEB bütçesinden 2022 yılında yatırıma ayrılan pay kısmen artsa da hedefleri gerçekleştirmek için yeterli değildir.
“EĞİTİMİN MASRAFLARI VELİNİN SIRTINA YÜKLENDİ”
MEB bütçesi son beş yılda merkezi yönetim bütçesi içerisinde azalma eğilimine girmiştir. MEB bütçesinin GSYH’ye oranı 2014 yılında %3,19 iken 2022 yılında %2,39’a gerilemiştir. Bakanlık bütçesinin merkezi bütçe içindeki payı 2015 yılında %13.11, 2016’da %13,38, 2017’de %13,18, 2018’de %12,13 ve 2019’da %11,84’e, 2021’de %10,91’e, 2022’de ise  %10,79’a gerilemiştir. MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içerindeki payının sürekli azalması ailelerin eğitim harcamalarının artmasına neden olmuştur.
MEB'in kendi istatistikleri de 2022 için belirlenen bu bütçenin hiçbir yaraya merhem olmayacağını açıkça ortaya koymaktadır. 
Bu bütçe, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyenlerin, tasarrufu eğitimden yapmaya kararlı olduklarını göstermektedir. Bu bütçe her bir öğrencinin bilimsel, laik, sağlıklı, adil ve kamusal eğitim aldığı, eğitim emekçilerinin mesleki ve maddi anlamda mağdur edilmediği bir düzen ihtiyacının yanından bile geçmemektedir.  Merkez bütçeden aslan payı sayılabilecek bir oranı Diyanet için öngören hükümet, eğitimli gençlere değil, şükreden ve itiraz etmeyen bir topluma ihtiyaç duyduğunu bu bütçeyle bir kez daha göstermiştir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, "Eğitimde feda edilecek tek bir fert yoktur" derken, bu bütçeyle çocuklarımızın ve dolayısıyla ülkemizin geleceğinin feda edildiği açıktır. Bilinsin ki Başöğretmen'in izindeki eğitim neferlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Eğitim-İş bu rezalet tabloya razı olmayacaktır.” (Haber Merkezi) 
 

Editör: TE Bilisim