Geçtiğimiz Cumartesi günü sendika binası önünde imza standı açan Eğitim-Sen’liler, eğitimdeki sorunların çözülmesi amacıyla yurttaşlardan imza topladılar.
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, eğitim sisteminin tamamen yap-boz tahtasına çevrildiğini belirterek, “Eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin eşit koşullarda eğitim almasının sağlanabilmesi için Eğitim Sen olarak, tüm halkımızı, çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden velileri, eğitim ve bilim emekçilerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Gelin, eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine izin vermeyelim” dedi.
“TÜM YÜK VELİLERİN SIRTINA YÜKLENİYOR”
imam hatip, meslek liseleri, özel liseler ve açık liselere mahkûm edildiğini dile getiren Gül, “Öğretmen ve derslik açıkları, kalabalık sınıflar ve okulların fiziki altyapı eksikleri eğitimin yakıcı sorunları olarak varlığını sürdürüyor. Mevcut okulları İmam Hatip’e dönüştürme, normal okullar içinde İmam Hatip sınıfları açma gibi uygulamalarla okullarda eğitim yapılamaz hale getirildi. Çocuklarımızı imam hatip, meslek liseleri, özel liseler ve açık liselere mahkûm ettiler. Devlet okullarına ihtiyacı kadar ödenek ayrılmazken, kamu kaynakları özel okulları desteklemek için kullanılıyor. Devlet okullarında çoğu taşeron şirket personeli binlerce yardımcı hizmetli çalıştırılırken, velilerden temizlik, spor vb. adlarla birçok kalemde para toplanıp eğitimin tüm yükü velilerin sırtına yükleniyor” diye konuştu.
Gül, imza kampanyasının önümüzdeki günlerde semt pazarlarında ve kentin farkı noktalarında da devam edeceğini dile getirdi.
İŞTE TALEPLER
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, sendikalarının taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
“Eğitimin tüm kademelerinde yapılacak değişikliklerde konuyla ilgili tüm tarafların eleştiri, görüş ve önerilerinin dikkate alındığı; çocuklarımız için en iyi olanın belirleneceği bir tartışma ortamının yaratılmasını, sabit kış saati uygulamasından vazgeçilerek Danıştay’ın kararının uygulanmasını ve çocuklarımızın karanlıkta okula gitmeye zorlanmamasını, devlet okullarına gereksinimi kadar ödenek aktarılmasını, çocuk işçiliğinin önlenerek çocukların okulla buluşmasının sağlanmasını, tüm okullarda laboratuvar, kütüphane, müzik odası ve diğer işliklerin açılmasını, derslerin bilimsel ve laik bir içeriğe kavuşturulmasını, karma eğitime son vermeye dönük uygulamalardan vazgeçilmesini, okullarda şiddetten uzak demokratik, hoşgörü ortamının sağlanmasını, okullarda huzur ve güven ortamının sağlanmasını okul bahçelerinin güvenli hale getirilerek tehlikeli maddelerden uzaklaştırılması. Halk Eğitim Kursiyerlerinden para alınmaması, taşımalı eğitimin düzenlenmesi. Taşımalı eğitim kapsamında verilen yemeğin öğrencilerin gelişim düzeyine uygun hale getirilmesi.”
(Taner ŞİMŞEK)
