Kurulduğu günden bugüne Eğitim-İş’in, ulusun ve ülkenin sorunlarına yabancı kalmadığını, en önemli özlük hakkının bağımsız bir ülkede demokrasi içinde yaşamak olduğu bilinciyle hareket ettiğini belirten Yaşar, “İçinden geçtiğimiz dönem, ülkenin ve sınıfın zor, sıkıntılı süreçlerine denk gelmiş; siyasal iktidarın baskıcı politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Mücadelemiz, Cumhuriyetin bütün kurumlarının teslim alındığı bu dönemde çok daha çetin geçecektir” dedi.

Türkiye’de eğitim sisteminin ciddi anlamda alarm verdiğini belirten İlhan Yaşar, 18 milyon öğrenci ve 1 milyon eğitim emekçisinin bu eğitim öğretim yılında da birikmiş ve çözüm bekleyen sorunlarla ve müfredat değişikliği, sınav sistemindeki değişiklikler gibi tamamen ideolojik bakış açısıyla gerçekleştirilen değişikliklerin gölgesinde girdiğini ifade etti.

Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimin askıya alınmaya, Cumhuriyet eğitim sisteminin ve oluşturduğu kültürün tasfiye edilmeye çalışıldığını kaydeden Yaşar, “Atatürk devrim ve ilkelerinin yok edilmek istendiği bu dönemde; derslik açıkları, kalabalık sınıflar, öğretmensiz okullar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, uluslararası sınavlardaki başarısızlıklar, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, hukuksuz bir şekilde görevden alma ve ihraçlar, sürgün uygulamaları gibi sorunlar maalesef devam etmektedir.

Yine bu dönem, emekçilerin hak gasplarının had safhada yaşandığı, neo-liberal politikaların acımasız hatta ahlaksızca uygulandığı, kuralsız çalışma koşullarının kurumsallaştığı, taşeronlaşmanın sıradanlaştığı vahim bir dönemdir.

Tüm bu olumsuzluklara karşın örgütümüz emek, demokrasi, özgürlük ve ülkeye sahip çıkma mücadelesinin hep içinde, hep önünde olmuştur. Eğitim-İş, diğer sendikaların nitelik ve sayısal bakımdan güç kaybettiği dönemde, örgütlü gücünü ve şube sayısını artırmış, bütün sürece yerinde ve zamanında tavır geliştirmiş, en güç koşullarda bile umut olmuştur. Eğitim-İş’in böyle bir süreçte mücadele alanı içinde olması, emeğimiz, ülkemiz ve ulusumuz açısından çok büyük bir anlam ve önem taşımaktadır. Kurulduğu günden bu yana Eğitim-İş; laik, çağdaş, bilimsel, ulusal, parasız, demokratik ve karma eğitimi savunmaya devam etmektedir! Sendikamızın 13. kuruluş yıldönümü kutlamasını 28 Ekim 2018 Pazar akşamı saat 19.00’da Güleryüz Restoranda Cumhuriyetimizin 95. kuruluş yıldönümü kutlamalarıyla birleştirerek gerçekleştireceğiz” dedi.

Editör: TE Bilisim