“Yeter artık kadın cinayetleri son bulsun. Yasta değil, isyandayız” yazılı pankartın açıldığı basın açıklaması Özdoğanlar Kavşağı’nda gerçekleştirildi.
EMEP İl Başkanı Meliha Üşüdür, Merkez İlçe Başkanı Feyzullah Aygün ve parti üyelerinin de destek verdiği eylemde, “Faşizme ölüm, kadınlara özgürlük”, “Kadın-yaşam-özgürlük”, “Erkekler öldürüyor hükümet seyrediyor” gibi sloganlar atıldı.
Basın açıklamasını okuyan Dilara Mert, “Öfkemiz boşa değil, bu patron düzeniyle, sermayenin bize sunduğu 'fıtrat' eşitsizliğiyle hesaplaşacağız. Hem sokakta, hem sandıkta emek ve demokrasi güçlerinin en geniş birliğiyle 'fıtrat' kefenini yırtacağız” dedi.
Özgecan’ın hunharca katledildiğini kaydeden Mert, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Okurken, izlerken ve şimdi yazarken parmak uçlarımıza kadar biriken bir öfkeyle titriyoruz. Katilleri tanımak, onların fikirlerinin iktidarda olduğu bir ülkede yaşamak, Özgecan gibi daha binlerin aynı kaderle başka şekillerde her gün karşı karşıya olduğunu bilmek hem sorumluluğumuzu hatırlatıyor hem de öfkemizi arttırıyor. Artık acılarımızı da tanıyoruz; Soma'da yaşam odası yapmayarak, patronların bile bile ölüme terk ettiği işçilerin ölümündeki gibi sancı çekiyor zihnimiz!
Ölümü Roboski'den, Ali İsmail Korkmaz’dan, Berkin Elvan'dan tanıyoruz.
Öyle ya kadının, işçinin, gencin, Kürt'ün, Alevinin fıtratında var eşitsizlik! Kadın erkekle bir olur mu? Sünni, Aleviyle! Türk, Kürt'le bir olabilir mi?
Sermayenin hükümetine göre bir olamaz. Bir olması kâr getirmiyorsa, kadının ucuz emeğinden yararlanamıyorsa, dindar ve kindar nesiller yetiştiremiyorsa, gençliği, halkı kendine yedekleyemiyorsa, kendine biat eden bir toplum modeli inşa edemiyorsa hükümet neylesin birliği, ‘eşit haklara' sahip bir halkı. Gericilik eşitsizlikle besleniyor, eşitsizliği körüklüyor, halkı farklılıklarıyla bölüyor ve kendine yedeklemeye çalışıyor.

ÖZGECAN'IN KATİLLERİ BU DÜZENİ TEMSİL EDİYOR
Kadınların sosyal, kültürel, ekonomik hayata katılımları, işçilerin ve gençlerin birleşip örgütlenmeleri, daha bilinçli ve örgütlü bir toplumun yaratılması, sermaye hükümetinin sonudur.
Erkek egemenliğinin toplumun en alt birimine kadar indirilmesi, toplumsal şiddetin aile içi şiddetle birleşmesi, muhafazakâr toplumun en aşağıda ailede inşa edilmesi kapitalizmin doğasıyla ilgilidir. Üretim araçlarının mülkiyetine sahip olanların oluşturduğu hukuk sistemi bu nedenle cinayetleri örtbas ediyor, tecavüzleri makul ve olabilir gösteriyor, iş cinayetlerini fıtrat sayıyor, düzenin tetikçilerini koruyor.
Özgecan'ın katilleri bu düzeni temsil ediyor. Tıpkı Ali İsmail’in, Roboski'nin, Hrant Dink’in katillerinin bu düzeni temsil etmesi gibi.”


(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim