Evrim teorisinin okutulmayacağını anlatan Demirer, vakayı, olguyu görmezden gelmenin o olgunun varlığını ortadan kaldırmayacağını ifade etti. Din eğitiminin ilkokulun ilk sınıflarından itibaren verilmesi önerisi akli melekeleri yeni yeni oluşan çocuk için doğru bir yaklaşım olarak kabul edilemeyeceğini dile getiren Demirer, “Aklı olmayanın dini de olmaz. Bu yaklaşım 1. Dünya Savaşı sonrası yaşananları çocuklarımıza, gençlerimize öğretmeyelim anlamına gelir. Ya da Atatürk olmaksızın geçtiğimiz yüzyılı anlatmayı öğretmeyi hedeflemektir ki bu imkansızdır. Atatürk ve onun düşüncesi olmadan cumhuriyet devrimlerini anlatamaz, öğretemezsiniz. Atatürk'ü ve Atatürk devrimlerini eleştirebilirsiniz. Eleştiri gerçekleşmiş devrimlerin varlığını yadsıyamaz. Tarih insanlığın birikimlerinin kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlayan bilimsel bir disiplindir. Objektif olarak aktarılan gelişmelerle ilgili yorumlar okuyan, öğrenen kişiye özgüdür” dedi.

Osman Gazi, Sarı Selim, Yavuz, Deli İbrahim, Fatih, 2. Mahmut, Abdülhamit, Vahdettin gibi 36 padişahı başarılısı başarısızı, basiretlisi basiretsizi, dirayetlisi dirayetsizi bir bütünlük içinde olduğu gibi Türk tarihi için cumhuriyet tarihinin de öyle olduğunu anlatan Uğur Demirer, “Ulus olmanın en temel iki kıstasından biri tarih bilinci diğeri de dildir. Müfredatta TC.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularını azaltmak; Bağımsızlık Savaşı'nın Anadolu'yu 7'ye bölünmüş olmaktan bugünkü haritaya evirdiği gerçeğini sır haline getirmez. Cumhuriyetin kurduğu iktisadi kuruluşlar, dışarıdan bir kuruş borç almadan ülkeyi fabrikalar, kara ve demir yolları, hastaneler, okullar kurduğu gerçeğini değiştirmez. Günümüzde ekonomimizin büyük oranda cumhuriyetin bu kuruluşların satışı ile elde edilen gelirlerle döndürüldüğü gerçeğini gizleyemez. Cumhuriyetin egemenliği 622 yıldır kullanan bir aileden alıp ulusa verdiği gerçeğini saklayamaz. Cumhuriyetin okuma yazma oranını yüzde 3'lerden, yüzde 100'lere yaklaştırdığı gerçeğini değiştiremez. Kadınları ikinci sınıf olmaktan kurtarıp erkekle her alanda eşitlediğini görmezlikten gelmemize neden olamaz. Eski olan güzeldir mantığı bütüncül bir yaklaşımdır istisnalar olsa bile doğru değildir. Cumhuriyetin Türk toplumuna sağladığı her şeye karşı olmak gibi kaba bir yaklaşımdan hareket eden bu mantık çağdışıdır, geridir, ilkeldir. Burada şunu da belirtmeden geçmemek gerek, Eğitim Bir Sen siyasal iktidardan aldığı güçle, üye sayısını 30 binlerden 1 milyona yükselten bir sendikadır. Sendikalar bağımsız, ekonomik olarak üyelerinin finanse ettiği kurumlar olmalıdır ki onların haklarını savunabilsinler. Ayrıca geçtiğimiz yıl Memur Sen çalışanlar aleyhine koşullar içeren toplu görüşme tutanağına imza atmıştı. Dilimizde bir söz vardır. ''Gavurun ekmeğini yiyen onun kılıcını sallar. ''Yani maliye üye ödentilerinizi banka hesabınıza yatırıyorsa bu durumda gerçek sendikacılık yapılması imkansızdır. Son söz olarak bu ulusun varlık sebebi Atatürk'e yönelen yıpratma girişimleri O'nu milletin gözünde daha da yüceltir” dedi.

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim