“YARDIM ALAMADIK”

Mustafa Avşar, çalmadık kapı bırakmadıklarını belirterek şuana kadar yetkili kurumlardan yardım alamadıklarını söyledi.

Avşar “ Biz Sosyal Yardımlaşmaya müracaat ettik. Sosyal Yardımlaşmadan köye geldiler. inceleyip gittiler. Benim üzerime bir traktör, bir de taksi çıktı. Yapılan incelemede yardım verilmeyeceği söylendi.

Benim üzerimde bir traktör, bir de otomobil vardı. Ödeyemedim banka hacizli. Şuanda bir de icralık oldum. Her yasal işlemi kâğıtlarıyla, evraklarıyla gösterebilirim. Bunu baz alarak bize yardım verdiler. Hiçbir devlet yetkilisinden bir yardım alamadım. Her yere gittim her yere müracaatta bulundum. AFAD Müdürlüğü’ne gittim, ‘Çevre Şehircilik Müdürlüğü gelecek, çok ağır bir hasar varsa 2 bin TL ile 7 bin TL arasında sana destek verilecek’ dediler. Ben de dedim ki, ‘Benim evim yandı’ Onlar da bana, ‘Sizin evinizi devletin yapması için köyde en az 3 evin yanması gerekiyordu’ diye cevap verdiler. Ben gidip köyde 3 tane ev mi yakayım.” dedi.

“SURİYELİLER KADAR DEĞERİMİZ OLMADI”

Mustafa Avşar, Suriyelilere verilen değeri kendilerine verilmediğini iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü. “İskilip’te koskoca bir köy yandı. Sosyal Yardımlaşma Müdürüne soruyorum, bu köyde hiç mi birinin kamyonu, taksisi yoktu? Hepsine devlet yardım etti. Van’daki deprem sonrasında yeni bir Van yaptılar. Van’da oturanlar hiç mi bir şeyleri yoktu? Valilik, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda, AFAD’da dilekçelerim mevcut.

Hiçbiri de kafasını uzatıp da demedi ki, ‘Sen öldün mü? Bittin mi? Ne yiyip, ne içiyorsun?’ demediler. Şu halimize bakın. Bir evde 10 kişi oturuyoruz. Biz de bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşıyız. Suriyelilere yapılan yardımlara bakın. Suriyelilere yapılan hizmete bakın. Bir de bize verilen, değere bakın. Aha o da kötü bir çadır. Çadır da hep yırtık. Burada benim gelinimle oğlum yatıyor. Gelinim hamile, bu pisliğin içerisinde yatıyoruz. Buna rağmen Sosyal Hizmetler Müdürü diyor ki, ‘Senin varlığın var’ diyor. Gelsin varlığıma baksın. 29 dönüm arazim var. 25 dönüm benim , 4 dönüm babamın üzerine var. Bunların hepsi icralık. Neyim var benim ya? Benim evim yandı, evim. Meydanda kaldık. Görüyorsunuz işte, 4 kişi burada, 4 kişi şurada, geri kalanımız çadırın içinde yatıyor. Damda, ahırda yatıyoruz. “ dedi.

“BEN DE YANACAKTIM”

Alevlerin arasından son anda yakınları tarafından kurtarılan 85 yaşındaki Zeynep Avşar ise yaptığı açıklamada “ Yangının olduğu saatte ben buradaydım. İçerden çıktık geldik buraya, 1 dakika bile sürmedi ki, baktık ki duman çıkıyor. Elektrik açılınca ev yandı. Çocuklar olmasaydı bende yanacaktım.

“AYAĞIMIZDA GİYECEĞİMİZ BİR ÇORABIMIZ DAHİ YOK”

Yangında bütün ev ve eşyalarını kaybeden Osman Avşar,ise “Yangın olduğunda biz dışarıdaydık. Evden dumanlar yükseldiğini gördük. Kapıyı açtığımızda evden alevler yükseliyordu. O arada tüp falan vardı onları çıkarttık. Baktık diğerleri kurtarılacak gibi değil vazgeçtik. Yanmaya devam etti. Komşuların çabalarıyla da elimizden geldiğince yangını söndürmeye çalıştık. Daha sonra da itfaiye geldi söndürdü. Ama ev kullanılamaz hale geldi.

Yangında eşyalarımızı da kaybettik. Ayağımıza giyeceğimiz bir çorabımız yok. Nüfus olarak toplam evde 10 kişi yaşıyordu. Ben eşim ve çocuklarımla 4 kişiyiz, babaannem var, dedem var, annem, iki tane kardeşim var ve birisi de %70 engelli. Diğeri de gözlerinden rahatsız raporu var.

Şuanda başımızı sokacak bir evimiz, hiçbir şeyimiz yok. Sadece bu AFAD’ın bize tercih ettiği bir çadır var. Şu çadır bir Suriyeliye bile verilmez. Şuana kadar yetkililerden bir AFAD geldi. Bir de Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden gelindi. Bir rapor tutuldu ve gidildi. Gidiş o gidiş, ayın 20 gündür hiçbir yetkili gelip de, ‘Sizin derdiniz nedir?’ demedi. Biz ihtiyaç olarak bir ev, yiyecek, içecek istiyoruz. Şuanda hiçbir şeyimiz yok. Sıfırdan bir hayata başlayacağız” dedi.

VAKIFTAN İNCELEME

Öte yandan Sosyal Yardımlaşmadan bir yetkili ise, ailenin durumundan haberdar olduklarını ve gerekli incelemenin yapıldığını belirterek önümüzdeki günlerde ailenin durumunun görüşüleceği ve gerekli bilgilendirmenin yapılacağı belirtildi.

(Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim