Her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddet ile durdurulmak istendiğini kaydeden Bozkurt, işsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştığı, sağlık ve eğitim alanının ticarileştiği, gazetecilerin, aydınların tutuklandığı, sendikal hak ihlallerinin sürdüğü, baskının hâkim olduğu bir dönemden geçtiklerini bildirdi. 
Cumhuriyetin bütün ekonomik kazanımlarının yandaş şirketlere ve onların işbirlikçilerine peşkeş çekilerek tasfiye edildiğini ifade eden Bozkurt, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Kıdem tazminatının kaldırılması çalışmaları, taşeronluğun, güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, grevlerin yasaklanması, Ekonomik koşulların yaşanılamayacak noktaya getirilerek, AKP iktidarının ucuz iş gücü sevdası, emekçilerin bugün en can yakıcı sorunları olarak görünüyor.
Bizler kamu emekçileri olarak işçi sınıfının bir parçası olduğumuzun, geleceğimizin tüm emekçilerle birlikte şekilleneceğinin farkındayız. AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanının ‘İşçi ve memur ayrımını ortadan kaldıracağız’ söyleminin, iş güvencemizin ortadan kaldırılmasına yönelik bir girişim olduğu açıktır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kamu emekçilerinin ekonomik, özlük ve sınıfsal haklar mücadelesinde topyekûn bir hezimet sayılacak olan iş güvencesinin ortadan kaldırılması girişimine her yerde olduğu gibi 1 Mayıs alanlarında da karşı çıkacaktır.
Birleşik Kamu-İş, sadece devlet memurlarının iş güvencesini değil, ülkedeki bütün çalışanların güvenceli, kadrolu ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesinde çalışmalarını savunmaktadır.
Ülkede bugün her türlü hak arama çabası, iktidarın baskı ve şiddet uygulamalarıyla durdurulmak istenmekte,   ülke bütün halinde bir cezaevine dönüştürülmektedir.
İktidarın tüm emek düşmanı ve baskıcı uygulamalarının emekçilerin birlikte mücadelesi sayesinde durdurulacağının bilincindeyiz.” (Haber Merkezi) 
 

Editör: TE Bilisim