Çok yönlü bir sanatçı O.

Öncelikle, çok büyük bir müzisyen.

Tüm dünyada, “Kemanı Ağlatan Adam” olarak biliniyor ve tanınıyor.

Müzik otoriteleri O’nu, gelmiş geçmiş en büyük, en iyi keman virtüözü olarak tanımlıyor.

Beceri ve yeteneklerini felsefeyle besleyen, felsefeye meraklı, araştırmacı bir müzisyen O.

Fars asıllı ama Amerika vatandaşı.

Tahran doğumlu ama “Dilerim, Türkiye’de ölür, Türk topraklarına defnedilirim” diyecek kadar; Türk ve Türkiye hayranı…

İzmir’e yerleşip, İzmir’de yaşamak istiyorum diyecek kadar da İzmir hayranı…

“Türkiye’nin en büyük şansı Atatürk gibi bir lidere sahip olması” diyecek kadar Atatürk sever.

Farjad; “Türkiye’yi özüme benzetiyorum. Ben Türkleri, Türkler beni seviyor.

Kendimi Türklere yakın hissetmemin pek çok nedeni var. Elbet bu nedenlerin arasında; Türkiye’nin, tarih boyunca, İran’daki özgürlük arayışçılarına sığınak olması gerçeğinin çok önemli bir yeri var.

İran müziğinin, sözde devrim yüzünden gelişemediğini ama Türkiye’nin derin kültüründen dolayı iyi isimler, iyi müzisyenler çıkardığını” söylüyor.

Amerika’nın, sanıldığı gibi uygar bir ülke olmadığını vurguluyor.

Ve ekliyor; “Amerika kendinden başka hiçbir ülkenin, hiçbir toplumun huzur ve mutluluğunu istemez. İran’ın, Ortadoğu’nun, Libya’nın bugün bu durumda olmasının tek nedeni Amerika’nın bu bölgeler üzerindeki emelleri ve oyunlarıdır. Amerika, (Türkiye dahil) bu bölgelerde hep ‘din faktörünü’ kullandı, kullanmaya da devam ediyor.

Amerika, uygar insanlarla değil, çıkarı gereği dincilerle, mollalarla işbirliği yapar…”

* * *

Ve Farid Farjad’dan Yaşamı Sorgulatan Sözler…

* Dünyada yüzlerce milliyet, dil, din, mezhep olabilir. Ama iki tür insan vardır. Vicdanı olan, vicdanı olmayan…

* Acı dediğin evrensel olmalı. Bir çocuğun eline diken batsa bütün dünya o acıyı yüreğinde duymalı

* Tamam, ölmek için doğuyoruz da; yanlış giden bir şey var! Neden yaşa(ya)madan ölüyoruz.

* Sevmek; sıra dışı ya da kahramanca şeyler yapmak değil; sıradan şeyleri, içten gelen bir duyarlılıkla yapmaktır.

* Güzel konuşmak, ince düşünmek, halden anlamak, sevmek, düşeni kaldırmak, ağlayanı güldürmek, sarılmak v.b.. hep bedava biliyor musunuz ya da farkında mısınız?

* Kadın, hayattaki en mükemmel enstrümandır ama ne yazık ki; her erkek nota bilmez.

* İnsanın cüzdanı değil, yüreği büyük olmalı.

* güzel insan aramak ile insandaki güzelliği aramak arasında derin fark vardır.

* Ey hayat, gülümseyerek bakıyorsak sana, bil ki; zafer bizimdir.

* Ve sordular bana; “Bu âlemin neresi karanlık”… Ben de yanıt verdim; “Sevginin olmadığı yer…”

* Kendine iyi bak tümcesinin devamı; “çünkü ben beceremedim…” olmalı…

* Yıllar sonra öğrendim ki; bağırıp, çağırmaya hiç gerek yok! Sesini duymak isteyene, fısıltıyla söylemen bile yeterlidir.

* Birinin hayatına, birini üzüntüsüne, birinin mutluluğuna, birinin ruhuna, birinin eline, birinin eline / yüzüne / sırtına / omzuna / yüreğine; bazen söz, bazen göz, çoğu zaman da kalbinizle minicik de olsa tüm samimiyetinizle dokunun.

* Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı. Ve herkes, kalbinin rengini bulaştırır çevresine…