Değerli okurlar, yazımın başlığını yadırgadınız biliyorum. Normalde bu yazının başlığında “Eyy iktidar bebek mamaları kaç lira!” diye sormam gerekirdi. Sormuyorum, bugüne kadar sorumluluğu gereği hep iktidarı eleştirdim, doğrusu da odur. Fakat hiçbir soruya doyurucu yanıt verildiğini, bir soruna çözüm getirildiğini görmedim. Aksine daha da karıştırıyorlar. Örneğin, bazı belediyelerin zor durumdaki halkın ekmek sorununu çözmesinde bile sorun çıkardılar. Kısaca iktidardan umudu kestim. Yangını çıkarandan, yangını söndürmesini bekleyemeyiz.

İktidarın en yetkilileri, en üst perdeden “Üç çocuk yapın.” diyor. Daha sonra “Beş çocuk yapın.” diyerek kotayı yükseltiyor. Fakat bu çocuklar nasıl büyüyecek? Eğitimleri, gelecekleri ne olacak? Nasıl beslenecek? Bunları düşünen yok.

Bir toplumun en masum, en çaresiz, en bakıma gerek duyulan kesimi çocukları ve bakıma muhtaç yaşlılarıdır. Bugünkü konumuz çocuklar. Çocuklarımızla ilgili olarak ülkede yüreğimizi ağzımıza getirecek olaylar oluyor. Marketlerde bebek mamalarına kilit vuruluyor. Anlaşılan mama hırsızlıkları artmış. Anlaşılan analar çocuklarını besleme konusunda bir çaresizlik yaşıyor. Aslında biz o kadar fakir ve çaresiz bir ülke değiliz. 175 ülkeye yardım gönderdik diye övünüyoruz. Aya gidiyoruz, “sert iniş” filan yapıyoruz. Fakat çocuklarımızı besleyemiyoruz.

Özellikle 0-2 yaş grubundaki çocuklarını besleyemeyen ana babaları marketten mama çalar duruma getiren bu toplum kökten utansın. Ben de bu satırları yazarken utanıyorum.

Ülkede bu yaş grubunda kaç çocuk var? Daha açıkçası yardıma muhtaç kaç çocuk var? Ülkenin kaynakları nerelere aktarılıyor? Nice israflar yapılıyor. Bebeklerinin mama sorununu bile çözemeyen duyarsız bir toplum olduk.

Hep ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman diye övünürüz. Hep Hz. Muhammed’in, “Komşun açken sen tok yatamazsın” sözünü tekrarlar dururuz. Buna göre ülkede aç olmaması gerekir. Oysa memlekette çocuklar aç.

Dedim ya, ülkeyi yangın yerine çeviren iktidardan beklentim yok. Onlar varsılı varsıl etmekle ilgililer. Onlar doların köpüğünü almakla meşguller. Onlar sarayları ile meşguller. Çifte maaşlarla meşguller. Bu nedenle sözüm muhalefetedir. Sayın Kılıçdaroğlu’nadır. Hep diyorsunuz ya, “İktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.” diye. Hakkını yemeyelim, bazı belediyeler çocuklara süt dağıtıyor, fakat yetersiz. Yönetimde olduğunuz bütün belediyelerde birinci sorun muhtaç çocukların doyurulması olmalı.

Bu çağrım sadece Sayın Kılıçdaroğlu’na değil, gücü oranında tüm muhalefetedir. Sayın Meral Akşener, Sayın Mithat Sancar, Sayın Ali Babacan, Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Temel Karamollaoğlu, Sayın Erkan Baş, Sayın Rıfat Serdaroğlu...ülkeyi yönetmek üzere yola çıkanlar. Hangi sorun aç bebeklerin doyurulmasından daha öncelikli olabilir?

İsterseniz işe şuradan başlayabilirsiniz.

Muhalefet partilerinin sayın liderleri, yarın sabah bir markete veya eczaneye girerek “400 GRAM BEBEK MAMASI KAÇ LİRA?” diye sorar mısınız?