Yazdığı makaleye tepki gelirse,

Keyfinden yanına yanaşılmaz köşe yazarı gazetecinin…

Hele bir de,

Olumluysa gelen tepkiler,

Biraz da haklı görülür,

Desteklenirse fikirleri,

Ekmeğin üstüne sürülmüş bal-kaymak tadı olur ki,

Tıpkı yeme de yanında yat cinsi.

Derler ki eskiler “şuyuu vukuundan beter” işler için:

“Neresinden tutsan elinde kalır”

Gerçekten son 15 yıldır öylesine enteresan,

Acayip,

Sıra dışı,

Garip şeyler yaşıyoruz ki memlekette insana “yuh” dedirten;

Çoğu zaman,

“Olmaz ya bu kadarı da”

“O da mı olmuş”

“Pes” yani demiyor-diyemiyoruz artık.

Kanıksadık her şeyi kısaca!

Görünmeyen bir el- üst akıl,

Gaip üstü bir güç moda deyimle;

Öncemizi sildi sanki resetledi-format attı beynimize adeta!..

Evvelimiz yok, ahirimiz karanlık şu günlerde

Her şeyin yeri değişti, anlamı da.

Mesela,

“Ayıp” kelimesinin yüklendiği fiil, duruma, menfaate, kişiye göre değişkenlik içerebiliyor...

Misal,

Dün ak dediği dünkü menfaati gereğiydi insanımızın, bu gün dün ak dediğine kara diyorsa ki diyor, o da bu günkü menfaati gereği…

Herkes biliyor, kimse ayıplamıyor

Utanmayı unuttu millet

Ar-namus-haya bir kesenin,

Bir cüzdanın,

Bir koltuğun ve onun getirisinin esiri oldu.

Yeni telakki şimdilerde “bal tut parmağını yala”

Yap senin de olsun,

İş bilenin kılıç kuşananın babından!

Hak yok

Hukuk yok,

Hoşgörü hiç yok

Anlayış; işine geldiği gibi insanımızın.

Bakış açısına ayna koymuş sanki, ne yandan nazar etse kendini görüyor.

Tek dünyanın milyonlarca ekseni var

Ve

O eksen bizzat insanoğlunun kendi…

Hayatında hiç kitap okumamış, eğitimi sınırlı, sabıkalı, kendisi olmazsa dünyanın dönmeyeceğine inanan bir ademoğlu, geçmişte ben fetoşa karşı çıkarken çarpılırsın diyordu.

Ben ısrarla;

“Ama insanlar adil olmalı, kendisine yapılmasını istemediği şeyleri başkasına reva görememeli, hak yememeli, liyakat olmalı devlet katında, devlet olmalı insanın başında” dediğimde

“Allah seni ıslah etsin” demişti.

Ve bu gün o kişi feto için gebersin diyor.

Yeminle;

Neresinden tutsak elimizde kalıyor yapılan iş ve tüm yaşadıklarımız.

Gerçekten biri bizim fabrika ayarlarımızla oynadı.

Toplum olarak gelenek-görenek ve ananelerimizi unuttuk. Üç şeye aklımız yetiyor, üç şey için yaşıyoruz artık.

Menfaat-menfaat-menfaat!

Her gününüz güzel olsun.