2021 LGS 6 Haziran 2021 Pazar günü yapıldı, sonuçlar 30 Haziran’da açıklandı.
Sınav için 1 milyon 243 bin 830 başvuru oldu. 1 milyon 38 bin 492 öğrenci sınava girdi. (% 83) 
2020’de ise 1 milyon 671 bin 337 başvuru olmuştu. 1 milyon 472 bin 88 öğrenci sınava girmişti. (% 88)
Ama LGS 2021 sonuçları da eğitimde süregelen ve de yıllardır değişmeyen başarısızlığın, yeni ve çarpıcı bir göstergesi oldu.
Sınavda sözel ağırlıklı 50, sayısal ağırlıklı 40 olmak üzere 90 soru soruldu.
Türkçe ortalaması 20 soruda 9.41 oldu. (2020’de 10 ve 2019’da 11,75 idi.)
Matematik ortalaması 20 soruda 4.20 oldu. (2020’de 4,89 ve 2019’da 5.09 idi.)
Fen Bilimleri ortalaması 20 soruda 8.04 oldu. (2020’de 10.21 ve 2019’da 9.97 idi.)
T.C. İnkılap Tarihi, din Kültürü ve yabancı dil sonuçları da aynı idi.
Ama başarısızlığın nedenleri yine sınav sistemi üzerinde odaklandı.
Zaten bu nedenle de sık sık sınav sistemi değişiklikleri yapılmıştı.
İşte zaman zaman uygulanan ve değişen sınav sistemleri: LGS, OKS, SBS, TEOG ve yeniden LGS…
Evet, bunlar örgüt isimleri değildir. Ama öğrenci ve öğrenci aileleri üzerinde bir baskı aracı gibi görülen, son 15 yılda değişen sınav sistemlerinin kısaltılmış ifadesidir.
Şimdi üniversite sınavlarını başka bir yazıya bırakarak, dönemin Milli Eğitim Bakanları ile liselere giriş sınavlarına bir bakalım.
***
Yıl 2005, Bakan Hüseyin Çelik...
3 yıl olan lise eğitimi 4 yıla çıkarıldı.
O yıla kadar uygulanan Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerine Ortaöğretim Kurumlan Sınavı (OKS) getirildi. Amaç aynı idi... Ancak katsayı ve müfredat açısından fark vardı.
***
Yıl 2007, Bakan Hüseyin Çelik...
OKS'den vazgeçildi.
6’ıncı, 7’inci ve 8’inci sınıflarda Seviye Belirleme Sınavı (SBS) getirildi.
Amaç, tek sınav korkusunu yok etmek olarak sunuldu. Bunun için 6’ıncı, 7’inci ve 8’inci sınıf sonunda yapılacak birer sınavın ortalamasının alınmasına karar verildi.
Önemli amaçlardan birisi de dershaneye talebi azaltmaktı.
***
Yıl 2010, Bakan Nimet Çubukçu...
SBS’nin yalnız 8’inci sınıflar için uygulanmasına karar verildi. Çünkü dershaneye talebi azaltacak denilen sistemin, okul dışı kaynaklara yönelimi daha da artırdığı görüldü. 
Ve aynı yıl içinde, tüm düz lise olarak bilinen genel liseler, Anadolu Lisesi'ne dönüştürülmeye başlandı.
***
Yıl 2012, Bakan Ömer Dinçer...
(5+3) biçiminde uygulanan 8 yıllık kesintisiz eğitim, (4+4+4) olarak 12 yıllık zorunlu eğitime dönüştürüldü. Zorunlu okula başlama yaşı da 5,5 yani 66 ay oldu.
Bu değişiklik çok tartışıldı, çok eleştirildi ve de bu değişiklikten kuşku duyulur oldu.
***
Yıl 2013, Bakan Nabi Avcı...
8’inci sınıflara uygulanan SBS'den de vazgeçildi.
Ve yeni sistem olarak Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) getirildi.
***
Yıl 2017, Bakan İsmet Yılmaz...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile 19 Eylül 2017 günü “TEOG” kaldırıldı. 
Oysaki her sistem değişikliğinde, getirilen yeni sisteme büyük övgüler yapılmıştı.
Nitekim TEOG için Nabi Avcı, övgüyle “Öğrenci başarısı anlık bir performansa dayalı değil, geniş bir zaman dilimine yayarak belirlenecek” demişti.
Ve yine Nabi Avcı sistem için, övgüyle “Eğitim sürecinde öğretmenlerin ve okulun rolünü daha etkin kılacak, okul dışı eğitim kurumlarına ihtiyacı azaltacak” demişti.
İsmet Yılmaz da 24 Mayıs 2016 günü bakan olduğunda aynı övgülere katılmıştı.
Ama bir yıl sonra “Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk. Etüt merkezleri çok arttı. Neden? TEOG yüzünden” diyordu. Ve 19 Eylül 2017 günü “TEOG” kaldırıldı dedi.
Yerine 2017-2018 öğretim yılından itibaren “giriş” sözcüğü yerine “geçiş” sözcüğü konularak Liselere Geçiş Sınavı (LGS) getirildi. Ama sonuçlar yine değişmedi.
***
Oysaki yapılacak tek şey vardı.
O da sistemi eğitimcilerin iradesine teslim etmek, dünyadaki örnekleri incelemek, özellikle de gelişmiş ülkelerde bu sorun nasıl çözülmüş, bunu görmekti.
Yani bir yıl sonra kaldırılacak yeni bir sistem icat etmemekti!
Sanırım tüm eğitim sorunlarının temelinde, daha da önemli başka bir neden vardı.
Çünkü bugüne kadar 98 yılda 71 değişik kişi Milli Eğitim Bakanı oldu. Bunun yalnız 10'u eğitim kökenli. 23 'ü hukukçu ve diğerleri de değişik mesleklerden idi. Ya siyasal, ya mühendislik, ya tıp, ya da iktisat kökenli...
Yani eğitim, yıllarca eğitim kökenli bakanlara teslim edilmedi. 
Ve de sistemdeki arayış, bugüne kadar eğitim alanla eğitim verene asla sorulmadı.
Sonuçta eğitim, eğitim olmaktan çıktı ve ticari bir sektöre dönüştü.
Peki, YKS yani üniversite sınav sonuçları ne diyor bize?