ÜRETİM VE KAZANIMLARDA UYULACAK AHLAKİ KURALLAR

Yüce dinimiz insana bir sorumluluk yüklüyorsa, buna karşılık bir hak veya insana bir hak veriyorsa mutlaka bunun bir sorumluluğunun olduğunu bildirir. R.SAV. “İnsanın dünyada ve özellikle ahirette kazancını nereden kazandığını ve nereye harcadığının hesabını vermeden yerinden bir adım attırılmayacağını” bildirmiştir. (Tirmizi, Kıyame 1)

Genel anlamda her nimet bir şükür, insanlara da bir teşekkür gerektirir. Şükredilmeyen nimetlerin sorumlulukları daha da ağırdır.

A)Kazanmada en önemli unsur, planlı programlı bir işe koyulmadan önce ne iş yapacağına iyi niyete dayalı karar önemlidir. Bu niyet kişinin kendisi, ailesi, toplumu ve toplumların iyiliğine onlara hayırlı bir hizmet amacı gütmelidir. Netice; Allah’ın rızası gözetilmelidir. “Niyet hayır akibet hayır, başlangıç-hayır, sonuç-hayır” ana kuralı temel alınmalı, imanlı, vicdanlı azim ve irade ile çalışılmalıdır ki, sonuç mutlaka hayır ve kazançlı olacaktır. Niyet kötü ise; eğri okun hedefe ulaşmasının mümkün olmadığı gibi kötü niyetle başlanan işten de hayır gelmez.

B)Bir işi yaparken o işe ait mesleki ve ahlaki bilgiye sahip olmak şarttır. Ayrıc aharam ve helali bilmesi, harama ve haksızlığa düşmemesi, helalinden kazanması esastır. Liyakat ve ehliyet ve ehliyet herkes için geçerli ve şart olan bir özelliktir. İçki, kumar, zina, hırsızlık, dolandırıcılık, kaçakçılık, rüşvetçilik, ferdin toplumun zararına olan Allah’ın haram kıldığı işlerden uzak durmak gerekir.

C)İşçi ve işveren ilişkilerinden doğan haklara dikkat etmek işini hakkıyla eksiksiz ve zamanını zayi etmeden yapmak, kendi işinden daha iyi yapmaya çalışmak şarttır. Gördüğümüz ve yaptığımız iş emanettir. Emaneti riayet esastır. Görevi suistimal kötüye kullanmak suç ve günahtır. Toplum hakları, kişilik hakları, kanun, devlet haklarını gözetmek gerekmektedir. İşverenler, iş alanların –işçilerin- haklarını sözleşmelerine uygun olarak vermeleri farzdır. Hani, R.SAV. “işçinin alnının teri kurumadan ücretini tam veriniz” buyuruyor ya, işte esas olan budur.

Ç)Harcama: Tüketimle ilgili ahlaki görevler:

a-Toplumun zararına üretim ve tüketimde bulunmamak. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına da yapmamak, konuyu özetlemektedir. Dinen ve kanunen yapılması yasak olan işlerden uzak durmalıyız.

b-Lüks ve israfa düşmemeliyiz. Artı tasarrufa önem vermeliyiz, özen göstermeliyiz. Çünkü insanımıza işveren aşverenler ancak büyük sermaye ile güçlü işyeri açanlardır. Güçlü sermayeler ise tasarrufla elde edilmektedir. Yani, gerek zaman israfı gerekse her türlü imkan (para, mal, emek vs) israfı haramdır. Lüks yaşama arzusu israfın anahtarıdır. Yüce dinimiz tasarruflu iktisatlı yaşamayı önerirken israfı, savurganlığı kesin bir dille yasaklar. Hele memleket ekonomisinin darboğazlardan geçtiği zamanlarda milli servet olan her türlü nimet ve imkanları tasarruflu kullanmak, zaruri ihtiyaçların dışında harcama yapmamak alışkanlık haline getirilmelidir.

(SÜRECEK)