CEHENNEM

Cehennem, ahiret hayatına ait bir terimdir. İnkarcı, inançsız ve kafirlerin ebedi kalacağı, tevbesiz ölen üzerlerinde Allah ve kul hakları bulunan, günahkar ve asi müminlerin, suçları oranında geçici bir müddet kalacakları, sonra inananları ve inançları sağlam, itikatlarını koruyarak mümin olarak ölenlerin, yani ahirete Müslüman olarak gidenlerin ceza yeridir.

Dünyada tam karşılığını ifade edecek bir kelime yoktur. Hapishane demek belki caizdir amma azapların çeşitliliği nedeni ile hapishane kelimesi cehennemin şiddeti yanında cennet sayılır. Çünkü cehennemde kişilerin dünyada yaptıkları zalimane suçların cezaları orada çok korkunç olacaktır.

Kur’an’da cehennem azabı tasvir edilerek anlatılırken, “insanların ciltleri, vücutları yanacak, yok olma olmayacak, yeniden fiziki yapısı iade edilecek, bilhassa inkarcıların cezaları daima yenilenen vücutları ile tekraren ve ebediyyen devam edecektir.”

Onun için hep ben okuduğum binlerce dini kitap ve kültüren öğrendiğime, özellikle de Kur’an’daki cehennem olayını inceden inceye araştırıp sunduğum gibi orası yani cehennem kafirler için hazırlanmıştır. Örneğin, “ülded lilkafirin” Bakara suresi 24. ayet hemen Kur’an’ın başındadır. Yani, “cehennem ancak kafirler için hazırlanmıştır” buyurulur ve ifade veya benzeri ifadeler cehennemin asıl sakinlerinin inançsız inkarcılar olduğunu bildirir.

Allah bir, hakkı için bu yazıyı geniş araştırmalar sonucu kaleme almamın ve siz kardeşlerime sunmamın temel nedeni bu korkunç akıbetten insanları korumak ve onları küfre karşı uyarmaktır. Bir müminin dünyanın ağırlığı kadar günahı olsa tevbesiz ve asi olarak ahirete göçse amma imanlı olsa, asla cehennemde kalmayacaktır. İmanı onu kurtaracaktır. Ama kafirler için bu şans yoktur. Aman dikkat, misalen söylüyorum, Kur’an’da bir tane azap ve cehennem ayeti ve bir o kadar da hadisi şerifin var olduğunu düşünelim. İnanın ki, bunun yüzde 90’ı kafirler ve ateist inançsızlar içindir. Mümin kulunun günahlarını ulu Allah dilerse onun ihlas samimiyet ve imanının, inancının sağlamlığı nedeni ile hiç cehenneme bile sokmayabilir. Ama kafir öyle değil. Kur’an’da cehennem kelimesi 70’de fazla yerde geçiyor. Ayrıca cehennem azap yeri ve çeşidi anlamına gelen diğer kelimeler de var. Örneğin, “Azabel hariyg” yakıcı ateş. Hamim-kaynar su, sıcak kavurucu. Rüzgar-semüm narissemüm. Ceza evi yurdu anlamında darıl bevar siccin. Derin karanlık, hapishane Cahiym alevli ateş, yakıcı ateş, haviyeh yüksek ateş, huteme sair sakar vs gibi cehennem ifade eden 100’den fazla kelime vardır. Onun için insanların bu dünyadaki iyiye, güzele yönelik hareketleri amaç ve niyetleri, ibadet ve itaatlerinin hepsinin bir tek gayesi vardır. Ahiret azabı olan cehennemden korunmak, cennet nimetlerine hak kazanmak, hepsinden ötesi ulu Allah’ın rızasına kavuşmak, yüce Allah’ı memnun etmek, bunun da tabi bir sonucu olarak ebedi mutluluğu yakalamaktır.

Defaatle bu yazı dizisi nedeni ile ifade ettiğim gibi, gayemiz tüm insanların bu mutluluğu kazanmalarını sağlamaktır. Cehennem de bir yaratıktır, mevcuttur. Tam anlamıyla mahiyetini yüce Allah bilir. Bu görüşler ehli sünnet velcemaat dediğimiz ve Kur’an ayetlerinin delaleti ile ortaya koydukları neticedir. Elbette ki gönül ister kimse cehennemde kalmasın. Ulu Allah bunu asla istemez. Ulu Allah’ın en sevmediği şey, kulunun azap çekmesidir. Ama kul bütün uyarılara rağmen kendi kendini sürükleyerek cehenneme atmakta kendi eli ile kendisini cehenneme sokmaktadır.

Cehennemle ilgili son söz şudur: Her mümin şöyle düşünmelidir. Milyarlarca insandan ancak bir kişi cehenneme gidecek dense acap o kişi ben olabilirim demeli, cennete girecek milyardan bir kişi olsa, o ben olabilirim demeli ve tedbirini almalıdır. Buna islamda “beynel hanfi verreca” mümin daima korku ile ümit arasında bulunmalı, asla ümidini yitirmemelidir. Ümit müminin tükenmez sermayesidir. Onu kullanmalıdır. Alimler, Kur’an’daki cehennem ayetlerini yorumlarken, ciltler dolusu kitap yazmışlardır. Biz burada amacımız olan insanları cehennemden uzaklaştırmak doğrultusunda konuyu az ve öz olarak ifadeye çalıştık. Allah’ın hidayeti ve inayeti yani kurtuluş ve yardımı hepimizin üzerine olsun.

Kur’an’da cehennemin 7, cennetin 8 kapısı yani 8 cennet, 7 cehennem vardır. Amin.

(SÜRECEK)