İNSAN, BU DÜNYA HAYATINDA NE KADAR
YÜKSELİRSE YÜKSELSİN, HADDİNİ BİLMELİ
Bu dünya hayatında ne kadar yükselirsen yüksel, insan haddini bilmeli.
Hükümdar orada bulunan Danhak adındaki alim zata hiddetle soruyor. “Üstad, bu muzip ve müziç, aciz bırakan, hayvanı Allah niye yarattı. Bunun kime ne faydası var, söyle bana,” dedi.
Kendinin azarlandığını gören gerçek alim hiç sözünü çekmeden, “hükümdarım, ister misin sineğin niçin yaratıldığını size söyleyim.”
“Söyle behey adem ne duruyorsun”, deyince, “Senin gibi gururlu, kibirli ve zalimlerin gücünün, aczinin bir sineği bile defedemeyeceğini, kudretinin sıfır olduğunu sana göstermek için yaratmış olmalı. Zira ulu Allah faydasız ve gayesiz boş yere hiçbir varlık yaratmamıştır” dedi.
Milyonlara hükmedebilirsiniz, ama bir miligram ağırlığındaki sineğe gücünüz yetmez. Olay bu. Sinek gider pisliğe konar, sonra gelir burnunuza konar. Bir odanın içinde uğraşırsın da yakalayamaz; ya kapıyı veyahutta pencereyi açıp da örneğin kaçmasını sağlar öylece ondan kurtulursun. Oysa sineklerin başka işlevleri de vardır. Meyvelerin döllenmesinde taşıyıcılık yaparlar. Tıp ilminde de denek olarak kullanılırlar. Daha nice faydaları olduğu ehlinin malumudur. Bizim bildiğimiz şudur, yüzbinlerce masumun kanına giren zalimlere haddini bildirdiğidir.
Hz. İbrahim’i ateşe atan Nemrud, Babil krallarından bir zalimdir. Hz. İbrahim’in muhatabıdır. Dünyevi gücünü kullanarak insanları kendisine taptıran, tapmayanları öldüren, kendini ilah olarak ilan eden zalim, kafir bir melundur. Kendisini İslam’a davet eden Hz. İbrahim’i Urfa’da balıklı gölün olduğu yerde günlerce odun çektirip sonra onu ateşleyip, bir insan Allah’ın halili, dostu, olan Hz. İbrahim’i mancınıkla (yanına yanaşılamayan kızgın ateşe bu aletle attırıyor) ulu Allah o korkunç ateşi haliline güllük, gülüstanlık, şırıl şırıl suların aktığı bir bahçe yapıyor. Binlerce insanın gözünün önünde cereyan eden bu olay halkın imana gelmesine sebep oluyor. İman edenleri Nemrud veya Nümrut kafiri ateşe atmakla tehdit ediyor. Daha sonra ulu Allah cc. Hazretleri ile ordusu ile harp etmeye kalkıyor. Kartallarla yaptığı aletle göğe yükseliyor, haşa Allah’ı öldürmek için arıyor. Böyle bir sapık, neticede ulu Allah kıyamete kadar insanlara, inanmayanlara ve müminlere ibret olmak üzere Nemrud’un zırhlar giymiş güçlü ordusuna bir sivrisinek ordusu gönderiyor. Sinekler askerlerin burunlarına, gözlerine, yüzlerine iğnelerini batırıyorlar. Koskoca ordu helak oluyor. Kabe’yi yıkmaya gelen Sana Kralı Ebrene’yi Ebabil kuşları nasıl helak etti Kur’an’da Fil suresi ki “Elemtere keyfe feale rabbüke bieshabil fiil” “Ey Muhammed SAV. Görmedin mi duymadın mı rabbin fillerle Kabe’yi yıkmaya gelen Ebrehe’yi perişan ettiğini” şeklinde bize bildiriyor.
Ordusu en ufak yaratıklardan olan Allah’ın askeri sivrisineklerin hücumu ile yok olmuş, Nemrud büyük bir hızla harp meydanından kaçıyor ve saraya ulaşıyor. Odasına kapanıyor. Bütün camı çerçeveyi, boşlukları kapattırıyor. Nemrud’un ordusuna saldıran sivrisineklerden hiç kimseyi öldürememiş bir iş yapamamanın ezikliğini hisseden topal bir sivrisinek, Nemrud’un peşine düşüyor ve saraya ulaşıyor. Nemrud’un odasının kapısı kapalı. Topal sinek anahtar deliğinden içeri girip Nemrud’a hücum ediyor. Burnundan girip beynine yerleşiyor ve beyin zarını kemirmeye başlıyor ve Nemrud suçsuz binlerce masumun kanına girmenin cezasının sinek kadarını sineğin verdiği ızdırapla çekiyor. Sinek Nemrud’un beyninde vızırdadıkça kuduruyor, çıldırıyor, başını tokmakla dövdürüyor, kızgın demirle dağlattırıyor ama fayda yok. Nihayet nedimesi tokmakçı hızlıca vurunca geberiyor.
“Ne millete verdi rahat, ne kendisi buldu huzur. Yıkıldı geçti gitti, sevinsin ehli kubur.” Kendisi bir topal sineğin elinde can verdi. Yıkıldı gitti. Canı cehenneme, ibreti insanlığa kaldı.
Bu dünya hayatında ne kadar yükselirsen yüksel, insan haddini bilmeli. Ne demiş ecdad: Kişi haddini bilmek kadar irfan olmaz. Dünya bu, doymayan mide, aç gözleri bir avuç toprakla doyarlar. Dünyaya sığmayanlar iki metrelik çukura girecek ve sığacaktır. Sırtımıza giymeye elbise beğenemiyoruz, ama kefene razı olacağız. SÜRECEK