Yazımın başlığı da sipariş, yazı da sipariş.

* * *
Geçtiğimiz gün, özel ötesi kadim dostum aradı telefonla.
“Abi, nasıl geldik biz bugünlere? Ne oldu da geldik?” dedi. 
Sözü nereye getireceğini kestiremediğimden, yanıt vermedim.
O da konuşmadı bir süre…
Böyle anlarda bilirim ki, paylaşmak istediği konuyu iyice takmış kafasına; söyleyeceklerini tartıp, biçiyor.
Sustum, bekledim.
“Her şey ne kadar ucuzladı, ne kadar ayağa düştü…” dedi.
Devam etti.
“…İlkokuldan başlayarak, beyinlerimize bir ‘devlet büyüğü’ kavramı soktular. Hatta sokmaktan öte, gergef gibi işlediler beyinlerimizi.
Devlet büyüğü…
Büyük adam…
Her şeyi bilen, her şeye vakıf adam…
Ayrım gözetmeden, herkesi kucaklayan, herkese eş mesafede duran adam.
Ağzından çıkacak her sözü, tartıp biçtikten sonra söyleyen adam.”
Az konuşup, öz konuşan adam.
Sevecen, babacan adam.
… …
Sustu.
“Yani…” , dedi.
Ağzından aldım lafı, “Yani devletin, ete kemiğe bürünmüş hali.” dedim.
… …
“Hay atana rahmet, aynen öyle…” dedi, devam etti;
“Nerede Abi şimdi bu adamlar?
Ya da ne zamandan bu yana yoklar da biz farkında değiliz?
Nerede yanlış yaptık da yok ettik biz bu adamları?
Kim ya da kimler ayarlarımızı bozup, onları yok etmemizi, var olanları da görmememizi sağladı?
Nasıl düştük biz bu tuzağa?
Nasıl kandırıldık?
… …
Halkına ‘çapulcu’ diyen, ‘Ananı da al git lan’ diyen bir Başbakan; ‘it kopuk’ diyen bir Bakan; ‘gavat’ diyen bir vali… bunlar mı devlet büyüğü?
Bizim çocukluğumuzda, okulumuza ya da şehrimize gelen seçilmiş ya da atanmış kişiler; sıfatı, unvanı, makamı, mevkii ne olursa olsun ‘devlet büyüğü’ payesiyle karşılanır, ağırlanırdı.
Şimdi gelen büyükleri(!); sadece yasal görevliler, siyasi yandaşları ve özel çıkarları olan candaşları karşılıyor. Diğerlerinin umurunda değil.
Niye?
Çünkü o kişiler ‘devlet büyüğü’ titriyle hareket etmiyor.
Çünkü o kişiler ‘devlet büyüğü’ gibi davranmıyor.
Onlar böyle olunca, karşı kesim de onları devlet büyüğünden saymıyor. Saymamaktan öte, ‘adam yerine’ koymuyor.
Onlar bunlara, bunlar onlara saydırıp, sıyırtıyor.
Ve çocuklarımız tüm bu pespayeleri görerek, yaşayarak yetişiyor.
Böyle bir ülke olabilir mi?
… ….
Yaz bunları Abi, lütfen yaz… Yazının başlığı da ‘Devlet büyükleri’ olsun…” dedi.
* * *
Yazdım.