Dünkü yazımla, “2000 köşe yazısı” sınırını aşıp, “dalya” dedim.

Evet dalya!

Bu yazım da 2001. yazım.

Ben amatör bir yazarım.

Takdir edersiniz ki; amatör bir yazar için ulaşılması zor bir rakamdır bu rakam…

Zor oldu ama bu sayıya ulaştım.

Evet zor oldu.

Zor oldu; çünkü amatörce duygularla, uzun süre yazmak; sıkıcı, zor ve sevimsiz bir iştir.

Yazmak gibi bir zorunluluğunuz olmamasına karşın; kendinizi bir kez o girdaba kaptırmışsanız; bu işin kurtuluşu yoktur; “artık yazmıyorum” diyemezsiniz.

Ama benim, deme vaktim geldi galiba.

* * *

Yazmaya Yeni Alanya Gazetesi’nin Kurucusu, Değerli Büyüğüm, Rahmetli Arıkan Yılmaz Dim’in ısrarlı teşvikiyle başladım.

O tarihlerde, Alanya T.C Ziraat Bankası Müdürü; aynı zamanda da Alanyaspor Yöneticisi ve Basın Sözcüsüyüm.

Yerel basın kadar ulusal basınla da içli dışlıyım yani.

Alanyaspor’la ilgili olarak, ulusal basında çıkan her demecimden sonra Genel Müdürlüğümün ilgili birimlerince uyarılıyorum.

Uyarılıyorum; çünkü Genel Müdürlüğüm, bu boyuttaki aktivitelere sıcak bakmıyor.

Ancak serde de gençlik var.

Deli akıyor kanım.

Alanyaspor’u da bırakamıyorum, köşe yazıları yazmayı da…

Arıkan Hoca, “Genel Müdürlüğünle dalaşmanı istemem;

benim gazetemde yazarken, ‘mahlas’ kullan” diyor.

1990 yılına dek adımı kullanmadan; 1990 yılı sonrası da kendi adımla yazıyorum.

Bu arada memleketim Çorum’un yerel gazetesi, Çorum Haber’den teklif alıyorum; orada da yazmaya başlıyorum.

Derken, hiç beklemediğim bir anda, hiç bilmediğim, hiç görmediğim il ve ilçe gazetelerinden; “falan tarihli, falanca yazınızı, gazetemizde yayımlayabilir miyiz?” şeklinde teklifler geliyor.

“Taş atıyorum da kolum mu yoruluyor” düşüncesiyle, o önerilere de “Olur” diyorum.

O yerel dergi ve gazetelerde de bazı yazılarım yayımlanıyor.

Ancak, konuya ilişkin görüşlerini aldığım avukat arkadaşlarım, “yanlış yaptığımı, sivri kalemimin, beni tanımayan o yörelerin yetkilileri tarafından yanlış algılanıp, yanlış yorumlanabileceğini…” söyleyince; gelen önerileri geri çeviriyorum.

Köşe yazısı yazdığım gazete sayımı ikiye indirerek, yazı yaşamıma devam ediyorum.

… …

Amatör parmaklarım, dün itibariyle, 2000. yazıya imzasını atarak, “dalya” dedi.

Göz açıp kapayana geçti, bir ömür.

Yoruldum…

Beynim de yoruldu, parmaklarım da…

Hevesim de yoruldu, heyecanım da…

Yavaş yavaş veda etme vakti geldi (galiba).

… …

Dişimi tırnağıma takıp, bir süre daha yazmaya çalışacağım.

Ancak daha ne kadar yazabilirim, bilemiyorum.

İyisi mi, gelin şimdiden helalleşelim.

Hakkınızı helal edin.