Büyükler bir konuyu işlerinde geldiği gibi anlatırlar. Çocuklar ise yalan bilmez.
Her şeyi olduğu gibi anlatır. Onun için haberin doğrusu çocuktan alınır. Gizli şeyler çocuğun yanında konuşulursa çocuk bunları öğrenir ve duyduklarını olduğu gibi aktarır.
12 yaşında…
Mısırlı İsmail Muhammed.
Hükümeti eleştirmek için toplanan kalabalığın içinde, spiker mikrofonu Muhammed’e uzatıyor;
- Neden buradasın?
- Bu gün Mısır’ın tek bir adamın malı olmasını engellemek için buradayım.
Ve Anayasayı tek bir partinin yapmasını protesto etmek için buradayım.
Askeri rejimi faşist din devleti kurulsun diye devirmedik.
- Faşist din devleti ne demek Muhammed?
- Faşist din devleti din buna emretmemesine rağmen dini kullanarak, ayrılıkçı uygulamaları din adına dayatmak demektir.
- Bunları sana kim öğretti?
- Kendim biliyorum;
İnsanları dinliyorum…
Aklımı kullanıyorum…
Ve de gazeteleri okuyorum…
TV izliyorum…
İnternete giriyorum…
- Yani ülkenin iyi gitmediğini gördüğün için mi değişim istiyorsun? Bunu siyasal olarak mı sosyal olarak mı istiyorsun?
- Devrimin sosyal hedeflerine daha ulaşılmadı. Ekonomik ilerleme, özgürlük ve sosyal adalet henüz yok.
Kimse iş bulamıyor…
Polis hala insanları rastgele tutukluyor…
Adaletten bahsedeceksek, insanlar hala çöpten ekmek toplarken bir haberciye nasıl 30 milyon pound ceza verilir? Siyasete gelirsek, bizi temsil edecek anayasa nerede? Mesela kadınlar Mısır toplumunun yarısı, Anayasa heyetinde sadece yedi temsilci olur mu?
- Yani sence Anayasayı manipüle etmeye mi çalışıyorlar?
- Hile ile oluşturulan şey baştan yanlıştır. Anayasa iyi niyetle yapılsa bile özünde yanlış oluşturulursa sonunda varılacak nokta da yanlış olur. Kimse uzlaşılan 80 maddeyi gösterip, ülkeyi felakete götürecek 20’sini görmezden gelip sonra da bunu Anayasa diye dayatamaz.
- Anayasa taslağını okudun mu Muhammed?
- Evet. İnternetten okudum. Mesela kadınlar İslami kanunlarla gelişen şartlar hariç, her konuda erkeklerle eşittir diyorlar. Ama erkeklere karılarını disipline etme hakkı verilmiş. Böyle toplumsal kanun olur mu?
- Neden olmasın? Sorun ne sence?
- Sorun saçmalıktan ibaret. Karısını öldüresiye dövüp sonra da disipline ediyordum diyemez kimse! Bunun adı taciz ve manyaklıktır. Bütün bu anayasa süreci hükümsüzdür. Çünkü işin başından parlamento hükümsüzdür. Hem hukukun hem de halkın gözünde hükümsüzdür. Bazı partiler kampanyalarında dini siyasi amaçla kullandılar. Camilerde oy devşirmeye çalıştılar. Yağ, şeker gibi günlük ihtiyaçların karşılığında oy topladılar.”
1 Kasım’da oy verecek vatandaşların yaşı bütün bunları konuşan 12 yaşındaki Muhammed’den 6 yıl daha büyük. Onun memleketinde gördüklerinin kat be kat fazlasını biz 13 yıldır yaşıyoruz.
Yaşıyoruz ama göremiyoruz!
Ne olur? Artık yalvarıyoruz. Çevrenizde olup bitenleri görün artık…
Görün ve ona göre oyunuzu verin. 12 yaşındaki çocuk kadar aklınız varsa eğer!
Her gününüz güzel olsun