Evet ben demiyorum, o diyor…

Kim mi O?

MHP Ankara eski il yönetim kurulu üyesi Mehmet Sakarya…

“Uyuduk ve hâlâ uyuyoruz” diye başlamış yazısına MHP’li Sayın Mehmet Sakarya…

Devam etmiş…

“ABD, 2002 yılında ülkemizi işgal ettirdi.

Kime mi?

TC kimliği taşıyan, fakat aslında fanatik Türk düşmanı olan mollalara!

Zorlayın belleğinizi, girin zaman tüneline; yaşadıklarımızı bir film gibi seyredin!

Hafızın şiir okuması ve göstermelik kodese aldırılması...

!!??..

Malum, bu millet bayılır mağdura...

E ABD’de yani CIA da bizi bizden iyi tanır...

… …

Ben o sırada MHP Ankara İl yönetimindeydim, Bahçeli ani bir kararla istifa ettirildi, Hükümet yıktırıldı.

İstifa haberi geldiğinde, İl yönetimi toplantısındayız…

Dedim ki, ‘Herkes intihar edebilir, Genel Başkanımız da siyaseten intihar etmiştir, yalnız partiyi de peşinden sürüklemiş, Onu da öldürmüştür’

Başkan Yaşar Yıldırım kireç gibi oldu.

‘…Abi ipimizi çekiyorsun’ dedi...

‘Başkan’ dedim, “Benim ipim mipim yok. 1966 yılından beri ben bu hareketin içindeyim. Her düşündüğümü söylerim... Rahmetli Başbuğ’umun döneminde de böyleydim…’

Dediğim çıktı,

Bahçeli'nin istifasıyla hükümet yıkıldı, seçime gidildi...

MHP barajın altında kaldı...

Arapçılar, daha doğrusu ABD'nin adamları kazandı...

ABD, FETÖ, CIA ve Yerli işbirlikçileri el ele verdi, önce askeriyeyi çökerttiler...

En korktukları kesim oydu çünkü..

Ergenekon, Balyoz filan derken, bütün paşalar kodese tıkıldı.

Kozmik Odaya girildi,

Devlet sırları işportaya düştü...

Laik rejim yanlılarını saf dışı bırakmaları 6 -7 senelerini aldı...

Adliyeyi, Mülkiyeyi ve Askeriyeyi ele geçirdiler...

Ondan sonra yavaş yavaş, ABD uzmanlarının planlarına göre, İşgal kimseyi ürkütmeden devam ettirildi.

Önce TC kaldırıldı. (Bu durum karşısında iki üç bağırdık, sonra sustuk...)

Sonra Vatanın dört bir yanından ‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’ tabelaları söküldü

Kem küm ettik, kapandı gitti konu...

ANDIMIZ kaldırıldı okullardan...

İki üç bağırdık, üç beş dava açtık...

Sonra?

Sonra gene sustuk.

Ele geçirilmiş yargı, mollaya destek oldu...

Bir Yunan mahkemesi olsaydı, o da böyle karar verirdi...

Bu arada vatan toprakları satılmaya başlandı...

İmar ve ihale dümenleriyle, Mollalar sıfırlanamayacak servetler edindiler...

Vatandaşlık dağıttı Arapçı mollalar...

Her gelene pasaport dağıttılar...

ABD’nin emriyle Suriye'ye girdik...

Çünkü Linda'lar, Jane'ler Irak'ta çocukları Coniler ölünce isyan etti...

(Malum, ABD Başkanları Linda'larından, Jane'lerinden çok korkarlar...)

Bu sebeple baştan bağladığı mollaya "Suriye'ye gir" emri verdi...

Yüzlerce Mehmetçik şehit oldu...

Bizde de Helga olsaydı; ‘Emevi Camisi başınıza yıkılsın, ülkede cami mi kalmadı, hepsi boş duruyor…’ derdi.

‘Fantaziniz için benim yavrum toprağa düştü…’ diyerek yeri göğü inletirdi.

Fakat bizim Ayşe’lerimiz, Fatma’larımız; ‘Ben şehit anası oldum’ diye, için için gurur duydu...

Çünkü cahildi.

Onu kandırmak, bir bebeği kandırmaktan kolaydı...

Eline Kuranı alan, bayrak asılmış gecekondu evine gitti,

İki ayet okudular, bu zavallılar hüngür hüngür ağladılar!

Bu arada Yunan da boş durmadı. Fırsat bu fırsat deyip, adalarımıza el koydu...

Ses eden oldu mu?

İki emekli subay feryat etti, sonra onlar da sustu.

Kimse ortalığı ayağa kaldırmadı.

Devlete, devlet ve Türk düşmanlarını doldurdular.

Diplomatları kovup, yerlerine imamları atadılar...

Bu arada Suriye'den ülkemize çapulcu akını başladı...

Gazeteciler gelenlere sordu; ‘Nasıl geldiniz?’ diye…

Suriyeli dedi ki, ‘Bize, kalkın Türkiye'ye gidiyorsunuz her şeyiniz hazır orada, çok rahat yaşayacaksınız' dediler; getirip bıraktılar buraya!’

Kimse ağzını açmadı...

Mollalar ortalığı velveleye verdi; ‘Bunlar Ensar’dır bağrımıza basalım’ diye..

Cahil kesim anında yuttu bu dümeni...

Şu anda 8-10 milyon yabancı, Ülkeye dolmuş durumda. Her an bir olay patlayabilir...

BOP haritasını gördünüz

Güneydoğu BOP’un içinde...

Şimdi oralara Arap dolduruldu ki, düğmeye basınca isyan çıkacak, O topraklar elimizden uçup gidecek!

ABD emriyle orduya operasyon çektiler..

Ordu mevcudunu yarıya indirdiler ki, yarın ülkede bir kalkışma olursa, halimizi düşünün!

Hatay Belediye Başkanı feryat ediyor; "Şehir elden gitti" diye...

Kimsenin umurunda değil...

ABD emriyle Suriyelileri yurda sokan molla ne diyor, "Suriyelileri göndermeyeceğiz" ...

Göndermezsin değil, gönderemezsin. Senin öyle bir iraden olamaz ki! ABD ne derse, sen onu yapmaya mecbursun...

… …

Diyanet daha da çoğalsınlar diye, Suriyelilere çeyiz yardımı yapıyor, bizim vergilerle...

Vatana ihanetin zirvesine çıktılar...

Şimdi bir yandan sığınmacılar, diğer yandan açlık ve yoksulluk halkı canından bezdiriyor...

Molla, Afrikalarda fink atıyor!

Lüksünden israfından asla vazgeçmiyor…

Koyunlarsa ağılda uyuyor…

Şu solcular da olmasa bizi koyun gibi güdecekler. Sokağa çıkan onlar, itiraz eden onlar, eleştiren onlar, eylem yapan, yürüyen onlar… Dayak yiyen onlar, işçinin emeklinin çalışanın hakkını arayan onlar…

Kendini Müslüman olarak gören mevcut hükümete yalakalık yapanlar sadece biat etmeyi biliyor…

Tanrı sonumuzu hayreylesin...”

* * *

Evet, MHP Ankara Eski İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sakarya böyle demiş…

Ben değil, O demiş…

Evet, O demiş de da; sanki benim de düşüncelerimi okuyup, kağıda dökmüş…