Yılın ilk günlerindeki gelişmelere bakılırsa 2022 yılı zorlu geçeceğe benziyor.

Başta sağnak yağmur şeklindeki zamlar, halkı canından bezdirdi. Ücretlere ve maaşlara yapılan zamlar asla piyasanın önüne geçemiyor. Her geçen gün memurun, emeklinin, çalışanların ekmeği küçülüyor. İktidarın halka ve muhalefete karşı tutumu ise başka bir kanayan yara.

İktidarın ekonomik olumsuzluklara çözüm önerisi yabana atılacak türden değil. “Porsiyonlarınızı küçültün... kombileri kısın... pazara öğleden sonra gidin...” gibi dahiyane öneriler! Tüm bunlara karşın “sokağa çıkmayın, hak aramayın, demokratik haklarınızı kullanmayın” deniyor.

Aksi halde demokratik çözüm gündemde!... “Sokakta kovalarım” diyor. “Astığını asmayı, kestiğini kesmeyi” iktidara tanınmış bir hak olarak görüyor. Erken seçim söylemlerinin gündemde olduğu dönemde sokakta konuşulan nedir? “Bu iktidar kazanmayacağı seçime gitmez”…Başka? “Kaybederse de iktidardan gitmez...” Buyrun buradan yakın. 20 yılda gelinen nokta ortada. Millet iradesine ipotek algısı yaratılıyor.

Bu algıda tamamen de haksız değiller. 2017’deki anayasa referandumunda, mühürsüz oyların geçerli sayılması, atı alanın Üsküdar’ı geçmesi...İstanbul seçimlerinde aynı zarftaki üç oydan birinin geçersiz sayılması...gibi durumlar düşünülürse iktidar için bu yan yollar olmayacak şey değil. Üzerinde durulması gereken gerçek, Türk halkı dayatmalara, görünen hileye boyun eğmiyor, tepkisi de ağır oluyor. Örnekler çok, son yenilenen İstanbul seçimlerinde 13 bin oyun 800 bin oya dönüşmesi gibi. Yine 12 Eylül döneminde 12 Eylül diktası, ısrarla Turgut Sunalp’in partisini dayattığı, emirle oy istediği halde, halk o dönemde rahmetli Turgut Özal’ın sivil iktidarını tercih etmişti.

Kısacası dayatmalar, zapturapt etmeler Türk halkı üzerinde ters tepki yapıyor. 2022’de erken seçim olasılığı yüksek, çünkü yönetemiyorlar. Tüm olumsuzluklara karşın iktidar fırsatı sonuna kadar da kullanabilir. Her fırsatı deniyorlar kazanmak için, ince iğnenin deliği kadar ışık görseler, hemen erken seçime gidecekler. Çok zor aslında, her geçen gün de iktidara karşıt gelişmeler oluyor. İktidar partilerinin oyları hızla eriyor. İktidar ülke içindeki ve dışındaki tüm dinamiklerini kaybetti.

İktidarın kullanabileceği iki kozu var. Birincisi ve değişmeyen ereği, din üzerinden söylemler. “Bize Allah yaptırıyor”, ikincisi iktidar gücünü zora dönüştürmek “Sokağa çıkarsanız kovalarım” filan… Birincisinde kendi tabanını bile ikna edemiyor. Zira kendi içinden çıkan iki parti bu boşluğu daha ılımlı dolduruyor. İktidara sadece küçük bir radikal azınlık kalıyor. İkinci zor kullanma yöntemi ise boş hayal. Bu halk bu filmi 1980 öncesi izledi. “Aynı nehirde iki defa yıkanamazsınız” bilimsel bir doğrudur.

2022 ülkemiz insanı açısından zor bir yıl olacak. Zamlar, hukuksuzluk, işsizlik...İktidar açısından daha da zor bir yıl. Seçime gitse kaybediyor, gitmese yönetemiyor. 2022 zor geçecek, fakat dönemeç olacak.