Siyasi kavganın her gün daha da çirkinleştiği bir ortamda, özellikle başkanlık sisteminin inşa edildiği bu dönemde, belki de 24 Haziran seçiminden daha da önemli bir seçim...

Bu nedenle kiminin Kızılcahamam'da, kiminin Bolu Abant'ta yaptığı kamplarda kararlar alındı, talimatlar verildi.

Ve de bugünden itibaren 2019 yerel seçimleri için start verilmiş oldu.

Elbette bu aşamada muhalefete, özellikle de seçimlerde yeterli sonucu alamayan sosyal demokrat siyasete söylenecek sözler olacaktır.

-Mademki cumhuriyet değerleri tahrip ediliyor...

-Mademki ülke ekonomisi batmak üzere...

-Mademki ülke siyaseti milli olmaktan uzaklaşmış gibi...

Ve de mademki açık açık bu tespitler yapılıyor...

O halde ya iktidar olmak ya da çok güçlü bir muhalefet olmak zorunludur.

Evet:

-İğneden ipliğe her şey zamlanırken...

-Enflasyon almış başını giderken...

-Ekonomi felç aşamasına gelirken...

-Yani hem siyasal hem ekonomik zor bir süreçten geçilirken...

Elbette gücünü halktan alan güçlü bir sol muhalefete ihtiyaç vardır.

***

Ve de bu gücü oluşturabilmek için:

-2014 yerel seçiminde olduğu gibi siyasi kimliği ters olan adaylar aranmamalıdır.

-Seçimi ancak böyle kazanabilirim diyerek mayası sosyal demokrat olmayan adaylar peşinde koşulmamalıdır.

-Yani ilkelerden ödün verilmemelidir.

-Mademki parti tüzüğünün ilk maddesinde CHP için, "Çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, vazgeçilmez temel ilkeleri olarak kabul eder" yazıyor; o halde tüm üyelerin katıldığı önseçimle halk iradesi belirleyici olmalıdır.

Özellikle de sosyal demokrat bir parti:

-Salt AKP karşıtlığına kilitlenmemeli...

-İktidarla ağız düellosu yerine toplumun inanacağı bir yerel yönetim projesi olmalı ve de toplumun duyguların incitmeyen inandırıcı bir dil kullanılmalıdır.

***

Ve yine sol siyasetlerin siyasetteki başarısı:

-Devletin güç odaklarına değil halka dayanmakla...

-Toplumun değer yargılarına saygılı olmakla...

-Siyaseten kararlı olmak ve de ilkelerinden ödün vermemekle...

-Özellikle de bugün kimlik kavgasına dönüşür olmuş toplumsal farklılıkları, birlikte yaşatacak ciddi ve inandırıcı siyasal, sosyal ve ekonomik projelerle...

-Ve de sık sık vurguladığı demokratik yapıyı, öncelikle parti içinde inşa etmekle... Yani gerçek bir sol ve de demokrat bir siyasetle mümkündür.

***

Nitekim bunun başarılmış örnekleri olmuştur bu ülkede.

Ecevit'in CHP Genel Başkanlığında 1977 seçimlerinde, Erdal İnönü'nün SHP Başkanlığında 1989 yerel seçimlerinde bu başarılar tescil edilmiştir.

-Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP), 12 Eylül darbesiyle tahrip edilmiş Türkiye'de, 1989 yerel seçimlerinde güçlü bir sosyal demokrat siyaset vurgulamıştı. Türkiye'nin doğusunu ve batısını kucaklayan tabanda geniş bir ittifak kurulmuş, başkan adayları partiye kayıtlı tüm üyelerle önseçim yapılarak belirlenmişti. Yani gücünü halktan alan bir siyaset yapılmış ve güçlü bir siyasi heyecan yaratılmıştı.

Sonuçta:

-Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, o gün büyükşehir belediyesi olan 8 ilin 6'sı kazanılmıştı. Bunlar Adana, Ankara, Kayseri, Gaziantep, İstanbul ve İzmir idi.

-Ve yine büyükşehir dışındaki il belediye başkanlığında 59 ilin 34'ü kazanılmıştı.

-Yani o gün için var olan 67 ilin 40’ı kazanılarak bir ölçüde yerelde iktidar olunmuştu.

-Ve de o gün Türkiye nüfusunun % 70"i, SHP'nin kazandığı büyükşehir, il, ilçe ve beldelerde yaşıyordu.

Yani bu örnekler göz önünde tutulur, başarısızlığın siyasal ve sosyal nedenleri ciddi ciddi sorgulanır, Türkiye sorunlarına doğru çözümler üretilir, toplumun toplumsal dokusu doğru okunur ve de büyük bir heyecan ve kararlılıkla çalışılırsa neden 2019 seçimleri kazanılmasın?

Evet, neden kazanılmasın?