Hani bir atasözümüz vardır ya, “zararın neresinden dönülürse kârdır” diye.  Ben de Türkiye’nin bu işte zararda olduğunu söylüyor ve taa 1950’li yıllarda bir şeyler yapılmaya başlanılmalıydı diyorum. Geç te olsa artık daha fazla ertelenmemeli ve bir an önce gerekli çalışmalara başlanmalıdır.

Bana göre bu işle ilgili şimdiye kadar yapılmayan eksikler ve yapılması gerekenler:

1-Kur’anı ezberleme (hafızlık) için en uygun yaş 8 ile 12 arasındadır. 18 yaşını geçip de hafız olan pek az insan vardır.

2-İngilizce öğrenim veren üniversitelerimiz 1 yıl hazırlık okutuyorlar ama buna rağmen kaç tane üniversitelimiz gerçek ve hakkıyla İngilizce konuşabiliyor, okuyabiliyor ve yazabiliyor? Konuşamıyorlar!

3-Dil eğitimi için 1 yıl İngiltere’ye gidenler veya devletçe gönderilenler var ama ağaç yaşken eğilmeyince o da olmuyor işte.

4-Kaç kaymakamımız, kaç valimiz hakkıyla İngilizce konuşabiliyor? İstisnalar kaideyi bozmaz. Peki, bütün bunları bilen devlet yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı neden tedbir almıyor anlaşılır gibi değil. (Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan demektir. ) İngilizce günümüzde çok önem kazanmıştır. Hatta artık 3-4 lisan bilen insanlar dünyada pek çoktur. 

Şimdi ben bir öneride bulunacağım, eğer bu yapılacak olursa bana göre hemen hemen %80 insanımız İngilizce konuşabilecektir.  Polis İngilizce bilecek, tarih öğretmeni, coğrafya öğretmeni, memur, bakkal, araba tamircisi bile İngilizce konuşabilecektir.

Gelelim önerime; ilkokul birinci sınıfta, o da olmazsa 2. sınıfta mutlaka yabancı dil tedrisata konulmalıdır. Yabancı dil dersi haftada 5–10 saat olmalı ve üniversite bitinceye kadar da devam etmelidir.

Öğretim sistemimizde hemen hemen hiç işe yaramayan pek çok uygulamalar vardır.  Bu işin ciddi olarak uygulanabilmesi için de yüz binlerce öğretmene ihtiyaç var.

Uygulama başlamadan önce 2–3 sene bu öğretmen adayları iyice yetiştirilmeli ve gerekli eğitimleri tam olarak verilmelidir. Çok iyi eğitim alan bu öğretmenlerin okuttuğu ilkokulu bitiren yavrular da çatır çatır İngilizce konuşabilmelidirler.

Yoksa kurumuş dalın bükülmediği gibi lisede İngilizce öğretmenin de pek bir faydası yok. Gerçek ortada yüksek tahsil yapmış insanların yarısı telefonda konuşamıyor.

Ben bu işin ancak bu şekilde çözülebileceği kanaatindeyim.

Bunun ihtisasını yapmış olanlar, ilgilileri, bilgilileri konuyu enine boyuna inceleyip acilen ve de bir an önce harekete geçmelidirler.

Saygı ve sevgilerimle.