Maliye Bakanlığı'nca gerek gelir vergileri gerekse Vergi Usul Kanunu yeniden yazılarak tasarı metnine dönüştürülmüş durumda.
Vergi Usul Kanunu tasarısında uygulamaya yönelik dikkati çeken düzenlemeler aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır:
1. VUK'a 5/3. madde olarak aşağıdaki hükmün eklenmesi öngörülüyor:
"Vergi kanunları hükümlerinin dolanılması, olması gereken vergi yükümlülüğünün dışında kalınması veya vergi yükümlülüğünün lehe etki doğuracak şekilde planlanması gibi yöntemlerle vergiyi doğuran olay veya bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin gizlenmesi veya değiştirilmesine yönelik muamelenin vergi yükümlülüğüne yönelik etkisi dikkate alınmaz. Bu muamelenin hukuken geçerli olması, bir sicile tescil edilmesi ya da resmî şekle tabi olması bu sonucu değiştirmez."
Yukarıdaki hüküm gerek muvazaalı işlemlerin önlenmesi gerekse grup şirketlerinde transfer fiyatlandırması hükümlerinin tamamlanması amacına yönelik. Anılan hüküm ilişkili kişilerin kendi aralarında gerçekleştirdiği ticari işlemlerde piyasa fiyatı uygulamasını daha önemli hale getiriyor.
2. Tasarıda yer alan 5/4. madde hükmüne göre;
"Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti ile bu maddedeki diğer hükümlere uygun olarak yapılan bir tespit veya tarhiyatın iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymadığının veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmadığının mükellef tarafından iddia olunması hâlinde ispat külfeti kendisine aittir."
Tasarıda yer alan bu hüküm ile vergilendirmede ispat mükellefiyetinin mükellefe yüklenmeye çalışıldığı görülüyor. Anılan hükmün yargı kararları ile hukuki bir niteliğe kavuşturulacağı beklenmekte.
3. Tasarıda aşağıdaki hususlar da "vergi mahremiyeti" kapsamına alınıyor:
"Aşağıda yazılı bilgi ve belgelerin verilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz.
b) Kamu görevlilerine, yaptıkları adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak verilen bilgi ve belgeler,
c) Kamu kurum ve kuruluşlarına, kanunlarla verilmiş görevlerini ifa ederken, ihtiyaç duymaları nedeniyle verilen bilgi ve belgeler,
ç) Vergi mahremiyetine giren bilgilerin basın ve yayın yoluyla ifşa edilmesi durumunda, Maliye Bakanının, kamunun bilgilendirilmesi ve mükellef hak ve hukukunun korunması amacıyla kamuya yaptığı açıklamalar."
Tasarı ile mevcut Kanun'da yer almayan ancak uygulamada karşılaşılan yukarıdaki durumlar da vergi mahremiyeti kapsamına alınıyor.
4. VUK'un 15. maddesinde yapılması öngörülen düzenlemeye göre;
"Mal teslimi ve hizmet ifası dolayısıyla işlem bedeli veya miktarı üzerinden hesaplanması gereken vergiyi beyan edip ödemek mecburiyeti bulunanların, bu yükümlülüğü yerine getirmemeleri hâlinde verginin ödenmesinden, alım ve satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludur. Aksine bir hüküm olmamak şartıyla bu fıkrada belirtilen müteselsil sorumluluk nihai tüketiciler için söz konusu değildir."
Yukarıda yer verilen hüküm, hazinenin lehine olmak üzere verginin tahsilatını güvence altına almaya yönelik olarak ihdası düşünülen bir hükümdür. Anılan hükümle ticari bir alım ve satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar da asıl mükellefle birlikte verginin ödenmesinden sorumlu tutulabileceklerdir.
5. Kanun'a eklenmesi öngörülen 20/3. madde hükmüne göre:
"Olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen yabancı memleketlerde iş yeri veya şube açmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler için bu durum mücbir sebep olarak değerlendirilir. Olağanüstü politik riskin gerçekleştiği hususu, dış ticaretten sorumlu bakanlığın görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilir."
Söz konusu hükümle politik riskin gerçekleştiği ülkeler de mücbir sebep sayılan hallere ilave edilmiştir. Böylelikle anılan ülkelerdeki olumsuz politik koşullar vergisel mükellefiyetlerin yerine getirilmesinde, yükümlülüğün yerine getirilmesi engelleyen haklı sebeplerden sayılmıştır.
(Devam edecek)