Her yıl 12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan, ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ sebebiyle yazılı bir açıklama yapan TESK Genel Başkanı Palandöken, “Farkındalığımızın artmasını sağlayan haftaların başında gelen Yerli Malı Haftası’nın değerini sadece bir hafta değil, toplumun en alttan en üst düzeye kadar her sektöründe ömür boyu kavramalıyız. Geçmişten günümüze kadar kendi kendine yetebilen ülkeler her zaman güçlü kalmıştır. Bu yüzden hepimiz kendi ürettiğimizi kullanmalı ve geliştirmeli. Paramızın yurt dışına çıkmasına engel olarak ekonomiye can suyu sağlamalıyız” dedi.
Bir ülkenin güçlü kalabilmesinin altında yatan en önemli etkenin kendi kendine yetebilmesi olduğunun altının çizen Bendevi Palandöken, “Ülkemizin her sektöründe ve her alanında yerli ve milli olmanın önemini kavramalı, bu doğrultuda çalışmalıyız. Bunu yaparken her türlü israftan ve kendi üreticimize zarar veren ithalatlardan kaçınmalıyız. Fakat ülkemiz adına şuanda bu bilinç içerisinde toplumca çok uzak durumdayız. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; ihracatımız yüzde 0,7 artışla 232 milyar 915 milyon dolar seviyelerine ulaşırken, ithalat verilerimiz yüzde 0,5 oranında artarak 332 milyar 752 milyon dolar seviyelerine geldi. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere acilen yerli malına yönelimimiz artmalı. Aksi taktirde enflasyona, Türk lirasının değer kaybı yaşamasına, ülke ekonomisinin dinamiğini ayakta tutmaya gücümüz yetmez” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL İLE FİLİSTİN GERİLİMİ 
BİZİ YERLİ MALINA YÖNELTTİ”
Ortadoğu’da yaşanan gerilimin etkisiyle halkımızın bir nebzede olsa yerli malı ürünlere yönelim gösterdiğine dikkat çeken Palandöken, “Filistin’de masum sivillerin, çocukların ve kadınların öldürülmesi üzerine vatandaşlarımız ülkemizde satılan İsrail menşeili ürünlere hızlı bir şekilde tepkisini koydu. Satışları düşen bu mallar pek çok markette indirime girmeye başlasa da halkımız bu ürünleri kullanmamaya kararlı. Yerli ve milli ürün kullanım bilinci aslında hepimizde bulunuyor. Bu savaşla beraber yavaş yavaş kendi mallarımıza talep artmışken, üreticimize ve toprağımıza sahip çıkıp yerli malı tüketim bilincini kalıcı hale getirmeli. Ulusal firmalarımız ise ürettiği malzemelerin üzerine dikkat çekecek şekilde ‘Yerli Malı’ ibaresini yazmayı ihmal etmemeli” şeklinde belirtti.

Editör: HABER MERKEZİ