1 Mayıs İşçi Bayramı bu yıl daha sakin ve olaysız bir şekilde kutlandı. Taksim ısrarından vazgeçen sendikaların bunda katkısı büyüktü. Zaten bayramların amacı birlik beraberlik, neşe, eğlence değil mi? Bu bakımdan geride bıraktığımız 1 Mayıs’ın olaysız bir şekilde şenlik havasında geçmiş olması güzeldir tabiî ki.

Yollarda gelip geçerken görüyoruz, belediyemiz otobüs duraklarına, ‘Susuz Hayat Olmaz’ diye tabelalar asmış. Susuz hayat tabiî ki olmaz. İnsan açlığa günlerce dayanır da susuzluğa bir gün bile dayanamaz. (Bu sürelerle ilgili bazı istisna durumlar olabilir, ama bunlar genel kaideyi değiştirmezler.)

Çorum susuzluktan çok çekmiş bir memlekettir. Seneler önce 1995 yılında sular kesildi, borularda oluşan mikroplardan dolayı insanlar hayatlarını kaybettiler. O günler tabii ki geçti, ama deldi de geçti.

Daha sonra yapılan çalışmalarla ve yağışlı giden havaların da etkisiyle artık bu tür büyük su sıkıntıları yaşanmamaktadır. Ama bu ilerde bu tür sıkıntıların yaşanmayacağı anlamına gelmemektedir. Tüm dünyada ortaya çıkan doğal kaynakların tükenme sorunu bizim ülkemizde de tedbirler almamızı gerektirmektedir. Bu gün bir su bolluğu var gibi görünse de gerekli tedbirleri almalı ve suları israf etmemeliyiz.

Su olmazsa vücudumuzu yıkayamayız, abdest alıp namaz kılamayız. Ayrıca yine çamaşırlar yıkanmaz, mikroplar çoğalır ve insanlar hasta olurlar.

DDT çıkmadan önce bit büyük bir sorundu ve insanlar bir türlü ‘bit’ten kurtulamıyorlardı. Hayvanlar da aynı durumdaydı.

Biz çocukken 1946 yıllarda sınıflarda sınıf mümessilleri (sınıf başkanları) bütün talebelerin yakasını açıp iç çamaşırında bit var mı diye bakarlardı. Ön sıradakilerde pek olmazdı, ama arka sıradakilerde bitten geçilmezdi. Üzerlerinde bit çıkan çocukların evlerine ütü denilen bir silindir gönderilir ve bitler bununla çıtır çıtır ses çıkartarak yakılırdı.

Yeteri kadar su da yoktu, sabun da yoktu. İnsanlar ‘kil’le yıkardı saçlarını. Uzun saçların kesilmesi en iyi çareydi. Saçlar her gün 2-3 kere sık dişli bir tarakla taranır ve dökülen bitler yakılırdı.

Başka söze gerek yok, su yoksa hayat yok. Bunun karşılığı da ‘susuz hayat olmaz’ oluyor!

**** ****

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumda ben, evet oyları daha fazla çıkar sanıyordum, ama 51.41 Evet, 48,59 da Hayır çıktı. Sonuçların ülkemiz adına hayırlı olmasını ve güzelliklere vesile olmasını diliyorum.

Saygı ve sevgilerimle.