Ozulu Hafız, bana 20 yaşından sonra Kuran okumayı öğreten bir insan olarak, bana göre Ozulu değil de ulu bir Hocadır.

Ozulu Hocam imamlığının yanında tuzcu dükkânı da işletirdi. Bunun sebebi onun çalışkanlığı ve imamlara maaş verilmeyişi idi.

Benim bu sözünü ettiğim yıllar 1950’li yılların başı.

Rahmetlik Ozulu hocam, rahmetlik Ömer Kadife dayımla da çok yakın dosttu. Birbirlerini Allah rızası için canı gönülden severlerdi.

Ozulu hafızı, Ömer dayımı Çorum’da sevmeyen mi vardı ki? Bunlar insan sarrafı insanlardı. Herkese hürmet eder, herkesten de hürmet ve saygı görürlerdi.

Ozulu hocamın iki oğlu var. Küçüğü Abdulkadir Ozulu.  Çorumlu Abdulkadir Ozulu’yu talebe yetiştirmesiyle, yıllarca öğretmen ve müdür olarak çok başarılı hizmetler yapmasıyla tanımıştır.

Yine Abdulkadir Ozulu Çorum Hâkimiyet’teki unutulmayacak yazılarıyla da tanınıyor. Bitmeyen enerjisiyle Çorum tarihine ışık tutan çok değerli eserler ortaya koyuyor. Çorum tarihine ışık tutan bu değerli eserlerinin yanında yine birçok kitap ve yazılarıyla da Çorum halkına büyük hizmetler yapıyor. Bitmeyen tükenmeyen enerjisiyle her gün yazıyor birbirinden güzel yazılarını.

Ben Abdulkadir Ozulu’yu ağabeyi İhsan Ozulu dolayısıyla tanıyorum.

Ozulu hocamın büyük oğlu İhsan Ozulu ise benim sanat okulu (Endüstri Meslek Lisesi) 1.sınıftan beri sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımdır. Arkadaşlığımızın başlangıcı 1950 yılıdır. Tam altmış iki sene.

Okuldan sonra yedek subaylığımızda da o piyade okulunda ben de tank okulunda 6 ay boyunca beraber öğrencilik yaptık.

Çoğu akşam yemekten sonra ben bizim en sondaki tanklara kadar giderdim o da yanıma gelir ve yatma saatimize kadar konuşur, sohbet ederdik. Derslerimizi de ihmal etmezdik.

Cumartesi öğleden sonra ve Pazar günleri 4–5 arkadaşla birlikte kiraladığımız bir evde yatardık. Bazen dışarıda (Kilis lokantasında) bezen de evde beraberce bir şeyler pişirir yerdik.

İhsan Ozulu Çorum Belediyesinde de uzun yıllar başkan yardımcılığı yaptı. Çok ta başarılıydı, Çorum’a güzel hizmetleri oldu.

Akşamları tankların üzerindeki o sohbetlerimizde ben İhsan’dan çok şeyler öğrendim. İhsan çok okuyan ve okuduğunu hazmeden ayaklı bir kütüphanedir.

İhsan az konuşan, öz konuşan, her cümlesi bin batman gelen dedikleri insanlardandır. İhsan sabır taşıdır (Allah sabredenleri sever)  İhsan zaten okulda da öyleydi, ağır durup batman gelen birisiydi.

Bazen sınıf arkadaşlarımızla bizim bağda toplandığımızda bütün arkadaşlarımız onu dört gözle arar.

İhsan her yönüyle adam gibi adamdır da. Doğruluğun da timsalidir aynı zamanda. Ozulu kardeşlerdeki bu asalet hocamızın yegâne mirasıdır.

Ben yazılarımda böyle sınıf arkadaşlarımızı tek tek yazacağım. Hepsini ayrı ayrı anlatacağım çünkü hepsi bir değerdir bizim sınıfın.

Saygı ve sevgilerimle.