Kürdilihicazkâr makamı 1850’lerde Hacı Ârif Bey tarafından kurulmuştur.
Makam, Kürdi makamının bir tam ses peste Rast (sol) perdesine aktarılmış şeklidir.
Yıllar önce Aşiyan koromuzla Yeditepe Üniversitesinde verdiğimiz bir konserde  sevgili dostum Gürcan Özdemir’in söylediği Kürdilihicazkâr şarkıyı çok beğenmiştim.
Ne olur akşamları gelsen otursan yanı başıma,
Dinlesen hiç bitmeyen maceramı, / Ağladığımı yalnız sen görsen,
Sen dokunsan göz yaşlarıma dudaklarınla, / Her şey geçer, üzülme desen,
Sonra, sevgiyle bakıp yüzüme yorgunsun, hadi yat desen…
Ne olur biraz unutsan kendini, biraz sevsen…
Turhan Oğuzbaş’ın bu güzel şiirini Kürdilihicazkâr makamında nakış nakış işleyerek muhteşem ezgilerle besteleyen Avni Anıl hocamızı rahmetle anıyorum.
Şair Cansın Erol’un Müfettiş eşi Vural Erol’u 1978 yılında bir trafik kazasında kaybetmesi üzerine yazdığı hüzün dolu şiirini Dr. Selahattin İçli (Şerif İçli’nin yeğeni) Kürdilihicazkâr makamında besteleyerek ikinci bir şaheser yaratmış.
Hüzün, zaman zaman deli dalgalarla gelir, / Gönlümün kıyısına vurur…
Aşınan kayalar gibi ruhum, / Yorgun, suskun, öylece durur…
Islak kumlara yazılmış hikayeler, / Ummana karışır, silinir, yavaş, yavaş…
Her dalga ömrümden bir şeyler koparır, / Ağır, ağır sönen gönlüm,
Sakin koyları özler, / Son kum tanesi olana kadar…
Yaklaşık 4 yıl çalıştığım Aşiyan Musiki Merkezinde, Avni Anıl, Dr. Selahattin İçli, Bilge Özgen, İnci Çayırlı, Turhan Taşan, Cansın Erol, TRT sanatçıları Münip Utandı, Adnan Mungan, Melihat Gülses, Gökhan Sezen, Mehsem Özşimşir, Tuğçe Becerikli ve adını hatırlayamadığım pek çok sanatçıyı konuk ederek güzel seslerinden şarkılar dinlemiştik. Bu değerli sanatçıları tanımak, onlardan feyz almak, onlarla beraber şarkılar söylemek, onlarla hayatı paylaşmak yaşamımıza ayrı bir anlam katmıştı.  
İki binli yıllarda kendi başıma ut çalışması yaparken arızası çok diye çalamadığım Kürdilihicazkâr şarkıları daha sonra çok sevmeye başladım. 
Sabahları Özgürlük parkında yürüyüş yaparken Eyyübi Mustafa Sunar’ın aşağıdaki şarkısını mırıldanarak Kürdilihicazkâr faslına başlardım.  
Nerdesin sen, gönlümün nazlı civanı, nerdesin ?
Kim bilir, hangi diyarda hangi ıssız yerdesin?
Gönlümün hicran esen rüzgarı da vermez haber,
Bir teselli varsa ancak her zaman gönlümdesin… 
Ardından Osman Nihat Akın’ın çok sevdiğim Kürdilihicazkâr şarkısı;
O güzel başını kalbime koysan / Dinlesen kalbimin şarkılarını,
Sen bana doysan, ben sana doysam / Beklemesek böyle her gün yarını…  
Finali her zaman Alaeddin Yavaşca üstadın çok sevdiğim şarkısıyla yaparım. 
Başka söz söylemem aşktan yana ben / Yaralı bir kuşum battım kana ben,
Yıllarca baş koydum güzelliğine / Azatsız köleyim bil ki sana ben…
Parkta fazla bağırmadan klasik Türk musikisinin usullerine uyarak söylediğimiz bu faslımızı dinleyen insanlar kim bilir, bizler için neler düşünüyor? 
Şiirle başladı hayat, sevdalarla söylendi,
Sözler mayalandıkça şarkılar bestelendi,
Âsumana salındı nağmelerle âvâzeler,
Ney'lerle Hakk'a yürüdü, dönerken semazenler...(Mehmet Özata)
*
BAĞIMSIZLIĞIMIZIN YÜZÜNCÜ YILDÖNÜMÜ 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZI KUTLAR, SELAM, SEVGİ VE SAYGILAR SUNARIM. 
BENİM DESTANIM 18 MART, EGEMENLİĞİM 23 NİSAN, BAĞIMSIZLIĞIM 19 MAYIS, ZAFERİM 30 AĞUSTOS, DEMOKRASİM 29 EKİM, SAYGIM 10 KASIM’DIR. 
31 AĞUSTOS 2022