Ahmet Özer, Trabzon’dan çıkmış, 40 civarında kitabı ve edebiyat alanında sayısız ödülleri ile Türkiye’ye malolmuş bir şair ve yazar. Şimdi Ankara’da yaşıyor.

Edebiyatçı kimliğiyle elbette çok önemli bir değer, ama Çorum açısından farklı özelliği, gerçek bir “Çorum Dostu” oluşu…

Muzaffer Gündoğar hocam vasıtasıyla 1990’larda tanıştık kendisiyle. Sanat yönetmeni olduğu Kıyı Kültür ve Sanat Dergisi, 1994 yılında Çorumlu yazar, merhum Şükrü Gümüş adına bir roman yarışması düzenlemişti. Bu yarışmanın ödül törenini Çorum’da yaptık.

Yıllar su gibi akıp gidiyor.

Aradan geçen sürede çok sık görüşemedik, ama karşılıklı dostluk duygularımızdan hiç tereddüdümüz yoktu. Hani denir ya “gönüllerimiz beraberdi”…

Geçen gün, Muzaffer Gündoğar hocam bir sürprizle geldi.

Ahmet Özer, 5 kitabını bana göndermişti. Her kitabı ayrı ayrı imzalamış, benim için de güzel ifadeler kullanmıştı.

Telefonla teşekkür ettim, bu vesileyle de kendisiyle sohbet olanağını buldum.

Mütevazı yaşamımda, hiç sapmadan, eğilip bükülmeden, inandığım değerlerin mücadelesini vermeye çalışıyorum. Kimseyi kırmadan, incitmeden, herkesle barışık kalmaya özen göstererek, ama Atatürk ilkelerinden, cumhuriyet değerlerinden, çağdaş demokrasi anlayışından asla ödün vermeden…Ve meslek yaşamımda 51 yılı da geride bırakmak üzereyim.

Bu, yarım asırlık “omurgalı” duruşumu göremeyenler, anlamayanlar olsa da, farkına varıp takdir edenler neyse ki çoğunlukta…

Değerli dost Ahmet Özer de bunlardan biri.

Ve telefon görüşmemizde şu sözüyle beni sonsuz onurlandırdı:

“Her il’e bir Mehmet Yolyapar lazım!”

Büyük Atatürk demiş ya: “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır!”

Ata’nın bu öğüdüne uymaya çalışıyorum; işimi tam bir ciddiyetle ve sorumluluk bilinciyle yapmanın çabası içindeyim.

Yarım asırdır…

Yurdumu, ulusumu, bayrağımı seviyorum.

Çorum’u seviyorum.

Çorum’un insanlarını seviyorum.

Ve daha kalkınmış, müreffeh, daha çağdaş ve uygar, barış içinde, daha yaşanır bir Çorum için çırpınıp duruyorum.

Bütün bunlar, sevgili ülkem için de ideallerim, hedeflerim.

Değerli dost Ahmet Özer’in ifadelerinde olduğu gibi, beni anlayanların varlığını görmek mutlu ediyor.

Vedat Türkali, on yıllardır dilimden düşmeyen “Bekle Bizi İstanbul” şiirinde “Boşa çekilmedi bunca acılar” diyor ya…

Ben de bunca özverinin boşa gitmediğini, takdir duygularıyla karşılık bulduğunu görmenin gönül huzurunu hissediyorum.

Türk edebiyatının büyük değerlerinden, kadim dost Ahmet Özer’e, bana bu duyguları yaşattığı için teşekkür ediyorum.

Dostluğumuza aracılık eden değerli Muzaffer hocama da teşekkür borçluyum elbette.

Eksik olmasın dostlar, dostluklar…

Yaşam enerjisi ve sevgi hiç eksilmesin içimizden…

Ahmet Özer ÇORUM HABER’de…

Yıl 1997…(Soldan sağa, ayaktakiler) Mehmet Yolyapar, Abdulkadir Ozulu, Gazanfer Eryüksel, Muzaffer Gündoğar, (oturanlar) Çiğdem Sezer, Şahika Çağlar, Ahmet Özer…

1946 yılında Trabzon / Maçka'da doğdu. Trabzon Lisesi'ni, Fatih Eği­tim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisans eğitimi gördü.

Değişik öğretim kurumlarında 29 yıl Türk dili öğretmenliği yaptı.

1996'dan 2015'e Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fa­kültesi Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.

İlk şiiri 1966'da yayımlandı.

Sanat yönetmeni olduğu Kıyı Kültür Sanat Dergisi'nde, 1981-2015 sü­recinde şiirleri, değişik türde ürünleriyle yer aldı.

1997-2001 arası 14 sayı yayımlanan Bilkent Üniversitesi Kültür- Sanat-Edebiyat Dergisi 4 Mevsim'in sanat yönetmenliğini yaptı.

Değişik gazetelerde yüzlerce köşe yazısı yayımlandı.

Araştırma-inceleme, deneme, tanıtı, söyleşi... türlerinde kimileri ya­yımlanmış pek çok yazısı bulunuyor.

11 Şubat 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesi Cumhuriyet/Kitap eki, Eylül 2001 tarihli Damar Kültür-Sanat-Edebiyat dergisi, Mart/Nisan 2002 tarihli Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi Yom/Sanat yaşamı ve sanatı üzerine özel sayı olarak yayımlandı.

Yurdun pek çok yerinde düzenlenen sempozyumlarda, açıkoturum ve panellerde konuşmacı oldu. Yurtdışında düzenlenen kimi edebiyat etkin­liklerine katıldı.

Yüzlerce radyo programında, pek çok TV etkinliğinde yer aldı. Kıyı'nın kurucusu Ahmet Selim Teymur anısına senaryosunu yazdığı yayımlanmış bir belgeseli bulunuyor.

35 kitabının yanı sıra birçok ortak kitapta yazılarına yer verildi, yüz­lerce dosyanın editörlüğünü yaptı.

Değişik türdeki yazıları yardımcı ders kitaplarına alındı, pek çok anto­lojide şiirleri yayımlandı; şairler ve yazarlar sözlüklerinin çoğunda, ansiklo­pedilerde adına madde açıldı.