Kimsesiz, 44 yaşındaki kadının kolu çıkıyor. Kolu, çıkıkçı, Kuzsaraylı mollaya yaptırılıyor.

Çorumlular kadına bakıyorlar. Çeşit çeşit yemeklerle beslenen kadın, sanki gençleşiyor, güzelleşiyor. Çorum’daki, orta halli bir adamla, Muhtar’ın her türlü desteğiyle evlendiriliyor. Altı ay sonra da hamile kalıyor.

Allah nur topu gibi bir oğlan evlat veriyor. Oğlan akıllı mı akıllı. Çalışkanlığı da cabası. Liseyi Çorum’da bitiriyor, Tıp Fakültesi’ni ilk sıralarda kazanıyor. Başarısı nedeniyle hocaları Fakülte’den bırakmıyorlar. Her işi zorlanmadan yapıyor ve başarıyor. Fakültede ihtisasını yapmakta olan bir kızla evleniyor çalışkan, genç doktorumuz. İlk ve ikinhci çocukları oğlan oluyor. Sonra bir de kız veriyor Ulu Yaratan.

Çocuklar çalışkan, doktor olmak istemiyorlar. İktisat; para kazanma sanatı ihtisası yapıyorlar. El ele verip çok zengin oluyorlar. Zekat veriyor, namaz kılıyor, vaktinde hac görevlerini yerine getiriyorlar. Fakir-fukaraya sahip çıkıyorlar. Anneannelerinin kolu, onlara ders oluyor. Muhtarla işbirliği yapıp,kırık çıkıktan zarar görmüş insanları cemiyete kazandırıyorlar. Bu güzel yatırımın, her sevabın başının insan hayrına yardım olduğunu biliyorlar.

Para, akıllı, merhametli, cömert insanlarda olunca, Allah da yardım edince, birçok ihtiyaç sahibinin yüzünü güldürüyor. Fakir, başarılı öğrencileri yedirip içirip mevki sahibi ediyorlar. Onlar da, pek çok fakir öğrenciyi cemiyete kazandırıyorlar.

İnsan parayla değil yaptıklarıyla övünmeli.Böylece cenneti bulmalı.

Cennet anaların ayakları altında olduğu gibi, insana hizmet eden meleklere hizmet eder.