Otel odasında bugün yaptıklarımı düşünürken aklıma,

Diğer katıldığım fuarlar geldi.

Yürüdüğüm yolları,

Konuştuğum insanları,

Çevre temizliğini,

Standımın arkasındaki tuvaleti düşündüm.

İmza alanımın arkasındaki tuvaleti hiç fark etmemiştim.

Hatta istediğim yere kitaplarımı açabileceğim söylenmişti.

Ben de orayı istedim.

Zira erken gittiğimden özel davetlilerde ilktim.

Bir süre sonra,

Tuvaleti aradım.

Tam da arkamı gösterdiler.

Yandım dediğim anda oradaydım.

Kaldığım sürece yerim değişmeyecekti.

Aman Allah’ım ne demeli bilmiyorum.

Ama iyi ki orada stant açtım.

Temiz ki çok temizdi.

Başında bir vatandaş ki insan evladı.

Elinden;

Su,

Tuvalet kağıdı,

Yüz havlusu;

Ya da sabun,

Ya da hortum hiç mi düşmez.

Var olasın değerli dostum.

Seni orada değerlendirene saygı sunuyorum.

Ancak!

Perşembe pazarı,

Ya da Çanakkale parkı denilen alanın bir önemi vardı.

O da Çanakkale’nin Mustafa Kemal’in kutup yıldızı olmasıydı.

Bu nedenle;

Örneğin çocuk kalem kutularının içine Çanakkale ile bir küçük not konabilirdi.

Örneğin her standa bir kısa not konabilirdi.

İl içinden fuara gidiş yolları ile ilgili birer işaret konabilirdi.

Konulmuşsa da ben görmedim.

Fuarda 2 konferans verdim.

Biri Bandırma Vapuru ve Nusrat Mayın gemisi,

Diğeri ise bugün anlattığım “Atatürk Din Düşmanı mıydı?”

O insanları dikkatleri sokağa yansımıştı.

O insanların ilgisi sokağa yansımıştı.

Var olsun Merzifon,

Var olsun Merzifon yönetimi.

Dostlar var olun.

17.05.2022 – Merzifon