Başta iktidar partisi yetkilileri olmak üzere bazı politikacılar, ülkemizin geçmişte yaşadığı toplumsal olaylardan hiç ders almamışçasına konuşuyorlar, demeçler veriyorlar. Çoğu kışkırtıcı nitelikte olan bu demeçlere Allahtan ülkemiz insanı pek itibar etmiyor. Günlük politika uğruna neredeyse kimisi 80-90 yıllık, kimisi 1500 yıllık dini ve etnik yapımızı, hassasiyetimizi kaşımanın, çomak sokmanın kime ne faydası olacağını da doğrusu merak ediyorum.
Şu iktidar geldi gidiyor Cumhuriyetle hesaplaşmayı bırakamadı bir türlü. Hangi konuda konuşursan, hangi meselede açıklama yapıyorsan arada Cumhuriyet’e, Atatürk’e ve İnönü’ye şöyle bir salvo atmak kendi seçmen tabanında prim yapıyor. Tek parti döneminde yapılmış olanlar doğrudan CHP’ye. Tabiî ki artı ise başkalarına, eksi ise hep CHP’ye. Dersim olayını bugün için siyasi bir malzeme yapmanın kime ne faydası olur? Oysa düşünülecek olursa Dersimde kararı alan tek parti CHP ise, o günlerde zaten herkes CHP’li. Mesela efsane başbakan dediğiniz Menderes’ten tutun, yine bir dönem sağın en güçlü politikacılarından İhsan Sabri Çağlayangil hep CHP’deler. Zaten Demokrat Partiyi kuranlar da CHP’den ayrılarak bu partiyi kurmadı mı? Şimdi bunu siyasi istismar konusu yapmak ne fayda sağlar. Eğer o dönem bir yanlışlık varsa Devleti temsilen TBMM özür de diler. Gerekirse geçmişteki acıları unutturmak için tazminat da öder.
Bilhassa bu konuda ben Kılıçdaroğlu’nu takdir ediyorum. Bir günden bir güne çıkıp da, “Yahu siz Dersim’i ne bileceksiniz. Onun mağduru da benim, sıkıntıyı çeken de benim ailem. Siz uzaktan istismar edebiyatı yapmayın” demedi.
Bir de 1938’in son derece hassas günlerinde olan bu olayın, sırf CHP’ye çatmak için, durmadan gündemde tutulduğu halde yakın tarihlerde Dersim’i ve Kerbela’yı aratmayacak türden yaşanan olaylar hakkında tek kelime edilmemesine ne dersiniz?
Bu arada şunlara da değinmeden geçemeyeceğim:
Ortadoğu denen bataklıkta bunca olay cereyan ederken, bir aklı selim çıkıp ta “Türkiye beğenirsiniz beğenmezsiniz 91 yıldır Cumhuriyetle, çeşitli arızaları olsa da Demokrasi ile yönetilen bir ülke. Bu ülkeyi bize kazandıranlara kötü söyleyeceğinize dua edin” demiyor.
Bir ekmek parası uğruna yurtlarını terk eden o insanlar, Suriyeliler için ne demeli. Arları namusları ayaklar altına alınmış. Bizler onlara iş, ekmek veriyoruz derken yapılan vicdansızlıklara ne demeli?
Basit ve ucuz siyasi çıkarlar uğruna kardeşliğimizi bozmaya yeltenenlere fırsat vermeyelim. Dersim’deki acı da bizim acımız, Kerbela’daki acı da hepimizin acısı. Kerbela şehidi Hz. Hüseyin’i şehit eden Yezid’e lanet okumayan bir insan var mı? Varsa hepimizin laneti onun üzerine olsun.