Nutuk’tan:

…… Ethem ve kardeşleri bu mesele üzerinde fazla ısrar göstermediler.

Fakat Yozgat’ta bilhassa mebuslara:

-Ankara’ya dönüşümde Büyük Millet Meclisi Reisini Meclis önünde asacağım,

Yollu hezeyanları duyulmuştur.

Yozgat Mebusu Süleyman Sırrı Bey de bu hezeyanları işitenlerdendir.

Biz bütün bildiklerimize ve istihbaratımıza rağmen,

Bu “kardeşleri” daima faydalanabileceğimiz,

Bir halde bulundurmak yolunu tercih ettik.

Bu sebeple,

Kendilerini idare ettik.

Yozgat’tan sonra,

Ankara üzerinden Kütahya tarafına gönderdik.

Bu meseleye tekrar dönmek üzere asıl bahsimiz olan Yeşilordu’ya sözü getireceğim.

Arz etmiştim ki her yerde,

Yeşilordu teşkilatını,

Benim adıma yapıyorlardı.

Şahsen tanıdığım kimselerden biri,

Erzurumlu Nazım Nazmi Bey’in vazifeli bulunduğu Malatya’dan gönderdiği bir mektupta,

Yeşilordu teşkilatının beni sevindirecek bir şekilde genişletilmesine çalışıldığı bildiriliyordu.

Bu haberden gözüm açılarak,

Bu gizli cemiyet hakkında araştırmalar yaptım.

Bu cemiyetin zararlı bir şekilde ve mahiyet aldığına kani oldum.

Derhal kapatılması gerektiğini söyledim;

Gereğini yaptılar.

Fakat Genel Sekreter olan Hakkı Behiç Bey,

Cemiyetin kapatılması hakkındaki teklifimin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Ben,

Kapattırırım dedim.

Bunun da imkânsız olduğunu ve çünkü durumun tahminden daha büyük ve daha kuvvetli olduğunu,

Ve bu cemiyeti kuranların sonuna kadar maksatlarından,

Ayrılmayacaklarına dair birbirlerine söz vermiş olduklarını kendine has bir tavırla söyledi.

Olaylar gösterdi ki,

Biz bu gizli cemiyetin faaliyetine son vermeye çalıştığımız halde,

Tamamıyla başarılı olamadık.

Cemiyet ileri gelenlerinden bir kısmı ki, Reşit, Ethem, Tevfik kardeşler başta bulunuyorlardı.

Faaliyetlerine ve bu defa elbette ki,

Tamamen menfi ve bize karşı olarak devam etmişlerdir.

Eskişehir’de çıkardıkları “Yeni Dünya” gazetesiyle de fikir ve maksatlarını mütecaviz bir şekilde neşrediyorlardı. (NUTUK. 1000 Temel Eser. C: 2. S: 44-45-46. 1973. İstanbul)

07.06.2022 - Ankara