Dün gece TRT Müzik kanalında T.C Kültür ve Turizm Bakanlığının yeni yapılan Atatürk kültür Merkezinde düzenlediği “Alaeddin Yavaşca’yı Anma Konseri”ni izledim.

Alaeddin Yavaşca, 1 Mart 1926 yılında Kilis'de dünyaya geldi. Biri doktor diğeri avukat iki ağabeyi ve Saime ve Saliha adında ablaları vardır. Kilis Kemaliye İlkokulu, Kilis Ortaokulu ve İstanbul Erkek lisesinde okumuştur. Daha sonra İstanbul Tıp Fakültesini bitirerek doktor olmuş ve Kadın Doğum ihtisası yapmıştır.

İlk eserini 1951 yılında bestelemiş olan Alaeddin Yavaşca'nın dini ve din dışı, saz ve söz eseri olarak yaklaşık 600 bestesi vardır. Ayin-i şeriften, çocuk şarkısına uzanan geniş bir bestekârlık yelpazesine sahiptir.

Sunuculuğunu Klasik Türk Müziğinin yaşayan hafızası Osman Nuri Özpekel’in yaptığı iki buçuk saat süren konserde Klasik Türk müziğinin gönüllerde taht kurmuş meşhur 15 ses sanatçısı besteleri Alaeddin Yavaşca’ya ait 20 şarkı seslendirdiler.

Aylin Şengün Taşcı, sözleri Baki Süha Edipoğlu’na bestesi Alaeddin Yavaşca’ya ait benim de çok sevdiğim Kürdilihicazkâr şarkıyı çok güzel okudu.

Başka söz söylemem aşktan yana ben, / Yaralı bir kuşum battım kana ben,

Yıllarca baş koydum güzelliğine, / Azatsız köleyim bil ki sana ben…

Dostlar Musiki korosu şefi sevgili hocamız Adnan Mungan; sözleri Reşat Özpirinçci’ye, bestesi Alaeddin Yavaşca’ya ait çok sevdiğim Hüzzam şarkıyı muhteşem yorumladı.

Saklarım sinede her an seni canım diyerek,

Gelmedin sineme bir kere mekânım diyerek,

Beklerim belki gelir ruh-i revanım diyerek,

Gelmedin sineme bir kere mekânım diyerek…

Yaklaşık iki buçuk saat süren konser, sahnede izleyen ve televizyon başında dinleyen yüz binlerce müzikseverin gönül tellerini titreterek, sanırım herkesi bir başka aleme sürükledi.

BİLGELİK ÖYKÜLERİ

İnsanı yeryüzündeki diğer canlılardan ayıran ve onu üstün kılan en temel olgu akıl, dil ve düşüncedir. İnsan yaparak bilir, bildikçe yapar ve yaptıkça öğrenir. Bu karşılıklı etkileşim taş yontan insanı atomu parçalayan insana dönüştürür.

İnsan bilgiyi yaşamda kullandıkça bilinçlenir, deneyimledikçe bilgeliğe ulaşır.

1-GERÇEK MUTLULUK

M.Ö. üçüncü yüzyılda yaşamış Yunan filozofu Menedem’e sohbet sırasında bir öğrencisi “İnsanın istediğini elde etmesi büyük bir mutluluktur, değil mi hocam? dedi.

Menedem; “İnsanın elindekilerle yetinmesi daha büyük bir mutluluktur evladım” dedi.

2-İNSANLIK

Aristo, kötü bir adama yardım etti diye kınanınca, “İnsana değil, insanlığa yardımda bulundum” demiş.

3-HEKİMLER VE KRALLAR

Kral Dionyesios, Aristippos’a sorar: “Nedendir acaba, her gün filozoflar hükümdarları ziyaret ederler de, hiç bir hükümdar kalkıp bir filozofu ziyarete gitmez?” Aristippos,

“Bunda şaşacak bir şey yok hükümdarım” der. “Hekimler yatağından kalkamayacak hastalara giderler, çünkü o hastaların hekimlere gitmeleri mümkün değildir.”

4-İNANÇ VE BİLGİ

Bilgi sizin kullanabileceğiniz bir şeydir. İnanç ise sizi kullanan bir şeydir.

5-ÖNEMLİ İNSANİ BİLGİLER

Gençlere nazik davranış, yoksullara cömertlik, arkadaşlara iyi öğüt, düşmanlara merhamet, budalalara kayıtsızlık ve bilgelere saygı.

6-BASRA’LI HASAN

Elinde mumla yürüyen bir çocuğa sordum; “O ışık nereden geliyor?” Çocuk mumu hemen söndürdü. “Bana nereye gittiğini söyleyin, ben de size nereden geldiğini söyleyeyim.”

ŞİMDİ SÖZ SIRASI BİLGE BAADDİN’DE

1-Bir Fetöcü , “ Mahşer günü yaradanın sorgusuz sualsiz cennete koyacağı tek cemaat Gülen cemaatidir.” deyince, bunu duyan bir vatandaş, “Ahret sorularını da mı çaldınız lan hainler?” demiş.

2-Okumak dışında beyni geliştiren bir ilaç bulunamadı. “Bu yüzden okuyun. Çünkü, “Mürekkebin akmadığı yerde kan akar” diyor Ali Şeriati.

3-Bugün kendimi kendi halime bıraktım. Ne hali varsa görsün!

4-Erkek milletine en büyük kötülüğü kendini çöllere atan Mecnun ve dağları delen Ferhat yapmıştır. Çıtayı kontrolsüzce yükseltmişler.

5-Sanal alemde yaşadıkları için insan içine çıkmamış bir nesil yetişiyor. Şarjları bitse neslimiz kuruyacak vallahi!

6-İmam Temel’e bir Cuma günü, “Hoca Trabzon maçı var, hızlı kıldırsan da maça yetişsek.” Hoca başlamış namaza, dua falan yok, ruku, secde derken, sağa selam vermiş, sola gelince uzatmış da uzatmış, bir türlü selam bitmez. Cemaat, “hoca iyi gidiyorduk, ne oldu?” Hoca Temel, “Hızlı gidince radara yakalandık, solda Müftü var” demiş.

2 Mart 2022